|
Son zamanlarda Şanlıurfa’nın çehresi hızla değişiyor. Özellikle Karaköprü başta olmak üzere kentin birçok noktasında ardı ardına “lüks” tabelalı mekanlar açılıyor. Güzellik merkezleri, butik oteller, kafeler… Her biri dışarıdan bakıldığında modern, şık ve iddialı. Cam cephelerin ardında pırıl pırıl ışıklar, özel tasarım koltuklar, ithal kahve makineleri...
Ama içerisine girdiğinizde göze çarpan bir eksiklik var: müşteri.
Şanlıurfa'da gezerken bunu görmek zor değil. Kiralar uçuk seviyelerde, ama masalar boş, koltuklar sessiz. Peki, bu kadar yüksek maliyetle açılan işletmeler, bu kadar düşük talep varken nasıl ayakta kalıyor?
Bir ekonomist sormaz mı: “Bu işin matematiği nasıl tutuyor?”
Bir vatandaş merak etmez mi: “Bu kadar yatırım, bu kadar masraf... Gerçekten müşteri bekleniyor mu, yoksa başka bir şey mi dönüyor?”
Şanlıurfa, tarih boyunca misafirperverliği, cömertliği ve gösterişiyle öne çıkan bir şehir olmuştur. Ancak son yıllarda bu gösteriş anlayışı sanki dozunu biraz fazla kaçırmış gibi görünüyor.
Güzellik merkezleri, kahve zincirleri, “butik” adı altında açılan oteller… Hepsi İstanbul şıklığında, ama müşteri yok.
Ekonomi zor, hayat pahalı, alım gücü düşük… Ama buna rağmen Şanlıurfa'da Güzellik merkezleri, butik oteller, kafelerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu denklem bir yerlerde yanlış kurulmuş olmalı.
Burada sormamız gereken bir başka soru daha var:
Bu işletmeler gerçekten ticaret için mi açılıyor, yoksa ...
|