Çalışma hayatı içinde memur, teknisyen, tekniker, mühendis, avukat, doktor, öğretmen, akademisyen gibi birbirinden kıymetli meslekler vardır.
Bu mesleklerin her birinin mensubu kendi alanında özveri ile çalışır, fedakârlık yapar ve başarı ile hizmet eder.
Ancak iddia ediyorum, iş hayatının bordo berelisinin işçi olduğu şüphe götürmeyecek bir gerçektir.
Bu iddiama burun kıvıranların “bizim tanıdığımız işçiler klimalı ofislerde masa başında çalışıyor” dediğini duyar gibiyim…
Lütfen dikkat ediniz, ülkemizde 15 milyon işçi var maalesef bunların sadece yüzde 14’ü sendika güvencesi altında hizmet veriyor.
Kamuda ise bütün iş kollarındaki toplam işçi sayısı 600 bindir.
Sizin masa başında çalışırken gördüğünüz işçi sayısı, toplam işçinin binde biri oranında bile değildir.
Masa başında çalışan az sayıdaki işçi personel, sahadaki işçilerin gözü, kulağı ve en büyük yardımcısıdır.
Kış şartlarında eksi 35 derece soğukta kar küreyerek yol açan işçidir.
Canını dişine takarak orman yangınlarına müdahale eden işçidir.
60 derece sıcakta asfalt dökerek yol yapan işçidir.
Cam sanayisinde cehennemi andıran fırınların önünde çalışan işçidir.
Tozun toprağın ortasında tohum eken, fidan diken, hasat yapan işçidir.
Hayvan otlatan, süt sağan, çobanlık yapan işçidir.
Biçerdöverin üzerinde çalışan işçidir.
Deprem, heyelan, sel gibi doğal afetlerde kurtarma araçlarını kullanan işçidir.
Yerin 900 metre altındaki madenden ekmeğini çıkaran işçidir.
Kot taşlama atölyelerinde ciğerini feda eden işçidir.
Matbaalarda tiner kokusunu çeken işçidir.
Tıkanan kanalizasyonları açan işçidir.
Evinize giren yılanı yakalayan işçidir.
Ağaçta kalan kedinizi indiren işçidir.
Dağlarda aç kalan yabani hayvanlara yiyecek götüren işçidir.
Jeotermal tesislerinde, hidroelektrik santrallerinde çalışan işçidir.
Atölyede kaynak yapan, tamirat yapan işçidir.
Tarlada gübreleme, ilaçlama, sulama yapan işçidir.
İnşaat, tadilat, sıva, boya, duvar yapan işçidir.
Bahçe düzenlemesi yapan, peyzaj yapan işçidir.
Araçların şoförlüğünü, bakımını, tamiratını yapan işçidir.
Aşçılık, çaycılık, garsonluk yapan işçidir.
Su, elektrik ve doğalgaz arızalarını gideren işçidir.
Her türlü temizlik işini yapan işçidir.
Sokakları süpüren işçidir.
Ormanlarda ömrünü tamamlamış devasa büyüklükteki ağaçları kesen işçidir.
Çimento fabrikalarında solunum yolu hastalıklarından can veren işçidir.
Taş ocaklarında göçük altında kalan işçidir.
Yollarda gördüğünüz o tırların, kamyonların taşıdıklarını yükleyen işçidir.
Bulaşıcı hastalıklara karşı evleri, köyleri sokakları ilaçlayan işçidir.
Sıcakta, soğukta, yağmurda, karda gazete dağıtan işçidir.
Ülkemizde yılda 500 binin üzerinde iş kazası meydana gelmekte ve bu kazalarda ortalama 2 bin işçi can vermektedir.
Helal rızkını kazanabilmek için maddi ve manevi olarak en ağır işleri yapan ve bazen de bu ağırlığın altında kalarak sessiz sedasız vefat eden işçiler bu yüzden çalışma hayatının bordo berelileridir.
İşte şimdi o bordo bereliler maaşlarına zam istiyor. 600 bin kamu işçisi grev öncesi son prosedürleri yerine getiriyor. Hükümet işçinin taleplerini karşılamazsa işçiler greve gidecek, 600 bin işçinin greve gitmesi her alanda hayatın durması anlamına gelecektir.
İşçiye insanca yaşayabileceği bir ücret zammı verilmesi ve toplumsal huzurun bozulmaması dileklerimle…
Günün Haberleri