|
Celalettin Güvenç, kendi belediye başkanlığı döneminde kentin giderek kangrenleşen sorunu haline gelen trafik konusunda bir takım önlemler aldı. İstanbul’dan getirdiği bir uzmanın önerisi doğrultusunda yere çakılan dubalarla trafiğin rahatlaması hedeflendi. Ancak bu geçici bir çözümdü. Bir geçiş dönemiydi. Masalarda trafiğin çözümü tartışılmaya devam ediyordu.
Nihat Çiftçi çok sevdi bu dubaları. Öyle ki olmayan yollara da kendisi yerleştirdi. Herhalde yere çakılı duba sayısı kentteki araç sayısından fazla olmuştur. Yeni yönetim henüz dubalara dokunmadı. Ne arttırdı ne kaldırdı. İnşallah, Güvenç dönemindeki dosyalar raflardan masalara iner ve radikal önlemler alınır. Radikal önlemler derken “kavşak yapılsın” falan da diyemiyoruz artık. Eskiden siyasetçiler kavşak projelerini müjde olarak verirdi, çevik kuvvetten sonra insanlar hakaret olarak algıladığı için onlar da müjde veremiyor artık!
Yeri gelmişken söylemeliyim kavşağı belediyeler yapmalı, karayolları bu şehirden defolup gitmeli. Zira yıllardır bitmek bilmeyen ve 30 milyon liralık dahi olmayan bir kavşağı 82 milyona hem de davetiye usulüyle veren bir kurumun ne hayrı ne şerri bize lazım. Zaten oldum olası karayolları Urfa’yı sevmedi. Şeflik olarak bıraktı burayı. Müdürlüğünün bulunduğu Diyarbakır’ı öz, Urfa’yı üvey evlat gibi gördü hep. Belediye yapacağı kavşağa tarih sayacı koymalı ve günü geldiğinde o kavşağın zamanında tamamlanabildiğini bu şehrin insanları görmeli. Yani hasretimiz çıkmalı. Belediyenin gücü yoksa vekiller, belediye başkanının önüne düşüp gideceği Ulaştırma Bakanına “siz bu işi becermiyorsunuz gözden çıkardığınız paranın yarısını verin biz yaparız” demeli.
Bütün şehir çevik kuvvete odaklanırken diğer yolları ihmal ettik. Kent merkezinde çevik kuvvetin yanı sıra sıkışıp kalmadığımız bölge hemen hemen yok gibi. 7-8 dakika akıcı bir şekilde araç kullandıktan sonra gidip mutlaka bir yerde tıkanıyoruz. En sakin yol olabilir ihtimaliyle girdiğimiz yol bile bizi bir anda çileden çıkarabiliyor. Zaman zaman yapılan ve bitmek bilmeyen alt yapı çalışmaları da çabası. Labirent gibi çıkmaz yollarda delirmeyen sürücü kalmadı.
Bitmek bilmeyen alt yapı ve kavşakların dolaylı yollardan zararlarını saymakla bitiremeyiz. Başlıcaları şöyle… Birincisi sinirlerimizi alt üst etti. İkincisi kazalar meydana geldi. Üçüncüsü bu kazalardan sonra kavgalar çıktı. Dördüncüsü bu kavgalara bağlı olarak aciller ve polis ekipleri meşgul oldu. Beşincisi yara alanlar ve ölenler oldu. Altıncısı zamanımızı çaldı. Yedincisi bol bol yakıtımız gitti. Bu işin en karlı çıkanları ise akaryakıt istasyonlarının sahipleri ve çarpışan arabaların gittiği Evren Sanayideki tamirciler oldu. İşe gidip gelen herkes tüketmesi gereken akaryakıtın iki katını tüketmiştir herhalde. Çarpışmalarla darbe alan araçların düşen değerine ve başka şehirlerdeki müşterilerin artık Urfa’dan araba almak istememesine girmiyorum bile.
Çevik kuvvetin en azından transit geçiş kısmı tamamlandı sayılır ama Eyyübiye, Açıksu, Bahçelievler, Karaköprü ve Yenişehir’in bazı yolları acil müdahale bekliyor. Eyyübiye’nin tek mecburi caddesi olan Eyyüp Peygamber Makamına giden yolun genişletilmesi gerekiyor. Et Balık Kurumunun oradaki kavşak, köprülü kavşağa dönüştürülse uzun yıllar orası rahat eder. Açıksu Caddesinin ortasındaki kıraathaneler kaldırılsa Ahmet Yesevi’ye kadar sürücüler kesintisiz yoluna devam edebilir. Karaköprü’deki bazı ışıklar gözden geçirilse ve bir iki köprülü kavşak eklense, sürücüler neredeyse adım başı trafik ışıklarında beklemekten kurtulur. Bahçelievler ve Yenişehir’in dar sokaklarının nefes alabilmesi için otoparklar oluşturulsa. Oto galericilerin varlığı artık Cumhuriyet Caddesinde ciddi sıkıntıya sebep oluyor. Bitmiş sayılan Akabe’deki sitelerine yollansa. Haşimiye Meydanı, Ortadoğu’yu andıran keşmekeşlikten kurtarılsa turistlerin bile bize bakış açısı değişir. Kazıklı kent görünümden çıkabilmek için dubalar kaldırılsa. Sadece bunlarla da yetinilmese henüz alt yapısı tamamlanmamış imarlar gözden geçirilse. Otopark ve yolların genişliği arttırılsa… Hatta bu süreç zarfında insanlar toplu taşıma ve bisiklet ile yolculuğa teşvik edilse bu şehir adeta tadından yenmez.
|
Günün Haberleri