|
AHMET EŞREF FAKIBABA
Anlatacaklarımızı şansla, talihle veya mensup olduğu partiyle; ya da sıradan yahut sıradışı herhangi bir sebeple açıklamak veyahut ‘tesadüf’lerle bağlamak; ne kadar doğru olur sizce?
Bir insan düşünün; sizing-bizim gibi etten, kemikten ve kandan ibaret.
Bir insan düşünün; birçoğumuz gibi okumuş, hekim olmuş, ihtisas yapmış, cerahhi anabilim dalında uzmanlaşmış. Ülkesinin değişik bölgelerinde, doğup büyüdüğü ilçede ve il merkezindeki bazı hastanelerde uzman doktor olarak çalışmış, sağlık kurumlarının en yoğunu olarak kabul edilen 90’lı yılların SSK Hastanesinde başhekimlik görevinde bulunmuş…
İşte bu insan; tam da bu en riskli görevi sürdürürken aktif politikaya atılmaya karar vermiş. Makamını mevkiini terkedip henüz 3’üncü yılını tamamlayan 2 yıllık iktidar partisinden Belediye Başkan aday adayı olmuş.
Eşi-dostu, tanıyanı-bileni “yapma doktor, etme eyleme” diyerek vazgeçirmek istemişlerse de dinletememişler.
Bilenler, belediye başkanlığına talip olduğu şehirde feodalitenin bütün azametiyle hakimiyetini sürdürdüğünün altını çızmiş; tanımayanlar, ailen-aşiretin, kömün-kömçeğin kimdir; kimlerdensin, bu şehirde tanıyanın-bilenin var mı dır diye sorup sual etmişler.
Parti içi muhalifleri;
“Araştırdık-soruşturduk, bu insanla aynı soyadını taşıyan topu topu 4 kişi yaşıyor şehrimizde!.. kimden oy alacağını zannediyor!.. belli ki kayışı koparmış!.. iyice sıyırmış!.. gibi alaycı sözlerle kafa bulup toy düğün etmişler.
Sözün özü şu ki bir avuç inanmış insanın dışında kimse şans vermemiş.
Dakikalar, saatler, günler, haftalar birbirine ulana ulana ay olmuş, aylara yeni aylar eklenmiş ve soğuk bir şubat gününde; dönemin başbakanı ve iktidar partisinin genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan;
“Adalet ve Kalkınma Partisi Şanlıurfa Belediye Başkan adayımız Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba kardeşimdir” diyerek SSK Hastanesi eski başhekimini takdim etmiş kalabalıklara.
Sonra...
Seçen insan seçtiğine pişman olmamış ama, umdukları rantı bulamıyanlar bazan tehdit, bazan şantaj ve bazan da aba altından oy
göstererek Başbakan’ın gözünde karalamışlar da karalamışlar Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba’yı.
Ağzından girip burnundan çıkmışlar R.Tayyip Erdoğan’ın; hatta ve hatta, “ceketinizi aday gösterseniz kazanırız” diye vermişler gazı!.. Ve Sayın Başbakan’ı da ceketinde keramet olduğuna inandırmışlar.
Genel Başkan da insan nihayetinde; çizmiş adını Ahmet Eşref Fakıbaba’nın; kullanılma ömrünü tamamlamış eski radyolar gibi tavan aralığına kaldırılmasına emir-ferman buyurmuş.
Fakıbaba ve Fakıbaba’ya inanalar, haklı olarak, içlerine sindirememişler bu yavan muameleyi. Sahip çıkmışlar 5 sene boyunca büyük hizmetler yapan Belediye Başkanlarına. Şanlıurfa gibi Türkiye’nin en pis şehrini, 3-4 yıl gibi kısa bir sürede ülkenin en temiz şehirleri arasında ilk sıralara yükselten Fakıbaba’ya “Sen varsan, biz de varız.. Hem de sonuna kadar ve hem de herşeyimizle” demiş ve hep birlikte inmişler AKP Treninden…
Fakıbaba kendisine inanmış bir avuç insanla birlikte, gece demeden gündüz demeden Şanlıurfa’nın neredeyse bütün meydanlarını, parklarını, cadde ve sokaklarını bıkıp usanmadan adımlamışlar..
“Trenden İndirilen Adam” 29 Mart 2009 akşamı bir kez daha, hem de Başbakan’a rağmen, yeniden çıkmış sandıktan.
Daha sonra…
Bu insanı; ikinci başkanlık döneminin ilk üç yılında; halkın gözünden düşürmek için ellerinden geleni arkalarına koymadılar!.
Fakıbaba’ya; başkanı bulunduğu şehirin belediye sınırları içinde merkezi hükümetce yapılan yatırımların temel atma ya da açılış törenlerinde protokolde yer dahi vermediler, gözlerimizle gördük Abide Kavşağı’nda.
Fakıbaba’nın; elini kolunu bağlayarak başarısız kılmak için, İller Bankası’ndan gönderilen vergi paylarından nasıl kesinti yapıldığını da herkes biliyor ve söylüyor.
Fakıbaba’nın kadrini biz bilmesek de, Europe Business Kurumu‘ndan Avrupa’da “En İyi Başkan” olarak ödüllendirildi ve Belediye Başkanı olduğu şehire de “Avrupa’nın En İyi Şehri” ünvanı verildi.
Bu insan Şanlıurfa Belediye Başkanlığı görevinin ikinci beş yılında da; değişik araştırma şirketlerince uygulanan anketlerde, “Ayın En Başarılı
Belediye Başkanı” ünvanını en çok kazanan isim olarak gündemde hep yer aldı.
Fakıbaba’yı partisinden ayrılmak zorunda bırakanlar, günü geldiğinde, istemeden de olsa indirildiği trene törenle bindirmek zorunda kaldılar.
İstemeden de olsa, eski partisinden milletvekili adayı gösterip seçtiler.
İstemeden de olsa Fakıbaba’yı Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti’nin Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nı alkışlamak zorunda kaldılar.
Eminim; Sevgili Ahmet Eşref Fakıbaba kardeşim, büyük bir istek ve arzuyla çalışacak ve bu görevinde de büyük başarılara imza atarak kendisine inanları mahçup etmeyecektir.
|
Günün Haberleri