Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaki tartışma Türkiye genelinde dizi film izler gibi takip ediliyor.
Bu filmin sonu nasıl biter?
Herkes filmin sonunu merak ediyor.
AK Partiye çok yakın bir isim de olan Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, AK Parti'nin 14 Ağustos 2001 yılında kurulduğuna dikkat çekerek, "O tarihten bu yana son 3 ayda yaşanan olaylara benzer sürtüşmeler hiçbir dönem yaşanmadı. İtiraf etmeyelim ki son olaylar halkın zihnini bulandırmaya başladı. Neler oluyor sorularının sorulmasına yol açtı. AK Partinin bir Büyüsü vardı. Kitleler AK Partiyi istikrarın sembolü olduğu için tercih ediyordu. Bu büyü bozuluyor” diye yazdı.
Abdülkadir Selvi'nin bu yazısı Ankara'da siyaset sahnesinde büyük yankı oluşturdu.
AK Partiye çok yakın uzman, stratejik hamleleriyle AK Partiye de yön veren çok önemli bir isme "Neler oluyor? Sizin tüm bu olaylar karşısında fikriniz nedir?” diye sorduğumda bana aynen şöyle dedi
"Geçiş dönemi sancıları. Seçim ve Kongreden sonra sorun kalmaz, dolayısıyla bir süre sonra toplum rahatlar..."
Geçiş sancıları açıkça görülüyor da, HDP'nin Barajı aşması halinde 7 Haziran akşamı nasıl bir sonuç çıkacağı da açıkça görülüyor? Bugün yaşananları 7 Haziran'da böyle bir tablonun çıkması halinde sorunun çözümü daha da çıkmaza gireceği de ayrı bir gerçek. Mevcut yaşananlar sadece 7 Haziran'da büyük bir başarı ve seçim zaferinin elde edilmesiyle mümkün olacağı da ayrı bir gerçek...
Son günlerdeki tartışmalar ve acımasız açıklamaların aslında 7 Nisan'da açıklanacak Listelerle alakalı olduğu da açıkça yazılmaya başladı.
Başta Süleyman Soylu olmak üzere bazı etkin isimler bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Liste bize hatta size rağmen Başbakan Davutoğlu ve Bülent Arınç tarafından dizayn ediliyor” tartışması Ankara'da en çok konuşulan konular arasında.
Yani 7 Haziran sonrası güçlerin kimin elinde olacağı ile alakalı bir durum.
Tüm bu yazdıklarım Ankara siyasetiyle ilgili bazı tespitler.
Bir şekilde bu sorunların aşılacağını düşünüyorum.
O nedenle ben bizi yani Şanlıurfa'yı ilgilendiren konu için bu yazıyı yazıyorum.
2002 yılından yapılan tüm seçimlerde AK Parti listeleri açıklanırken Listenin 1.sırasındaki kişiye AK Parti Bakanlık vermedi.
Urfa'nın Bakanı olmadığı için de AK Parti Milletvekilleri birbirine girdi. Güç gösterisi yaptı. "Urfa'yı ben yönetmeliyim" dedi. Yapılmaması gereken herşeyi yaptılar.
Oysa o tarihte listede yer alan bir Urfa Milletvekiline güvenip Bakanlık verilmiş olsaydı Urfa'nın Abisi olurdu. Daha önce yaşanan sorunlar olmazdı.
2011 yılına gelindiğinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları "Arkadaş Urfa'dan çektiğimiz yeter. Yıllardır her konuda sorun çıkardılar. Şanlıurfa'nın 1.sırasında bir Ağabey olsun” dediler.
2011 yılında AK Partide Faruk Çelik 1.sırada yer aldı. Zaten Bakan'dı. Seçim sonrası da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak görevini devam ettirdi.
4 yıllık yaşanan ve gelinen süreci de ayrıca yazmaya sanırım gerek yok.
7 Nisan'da liste açıklanacak.
Urfalı haykırıyor!
"Urfa'ya Urfalı Bakan istiyoruz..."
Kamuoyundan bana gelen bu yöndeki istekleri gerek sosyal medyada, gerekse Güneydoğu Televizyonunda aylardır izleyici ve okuyucularımla paylaşıyorum.
Urfa'nın bir Evladı olarak Urfalıların isteğini gündeme getirmeye çalışıyorum.
Bir ara müracaat eden 300'e yakın Milletvekili Aday Adayı ve listeye girecek mevcut Milletvekilleri yine "Yok" görülerek "Acaba Urfa'ya 1.sıraya kimi gönderelim?" tartışmaları Ankara'da konuşulmaya başlandı.
Örneğin Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Urfa'dan Aday olmayı düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruya, "Taş yerinde ağırdır. Urfa'da hem mevcut Milletvekillerinden, hem de müracaat edenlerden Bakanlık yapabilecek çok değerli arkadaşlarımız olduğunu biliyorum" diyerek Urfa kamuoyunu rahatlattı.
Numan Kurtulmuş'un bu açıklaması, Şanlıurfa'da, "Urfa'ya Urfalı Bakan istiyoruz” haykırışları bir şekilde Ankara'da karşılığını buldu.
Bu gelişmeler yaşanırken AK Parti İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Nebati Aday adaylık müracaatını İstanbul'dan yaptı. Nurettin Necati’de ağırlıklı olarak Urfa'ya Urfa'da yaşayan birinin 1.sıra ve Bakan olması gerektiğini düşünüyordu. 4 yıllık süreç içerisinde de Nurettin Nebati Urfa'yla ilgili hiçbir tartışmanın içerisine girmedi, sürekli Urfa'dan uzak kaldı.
Ancak Ankara'da şimdi, "Madem Urfalılar, Urfa’lı dışında istemiyor. O zaman Nurettin Nebati olsun" demeye başladılar.
Açıkça yazıyorum.
Bu düşünce de yanlıştır.
Urfa’lı, Urfa’lı Bakan isterken, Urfa'nın siyasi genlerini bilen, vatandaşı tanıyan, yaşamı süresince Urfa'nın havasını koklayan, suyunu içen, Urfa’lıyla dertlenen bir Urfa’lıyı istiyor.
Peki isim bazında Urfa’mı kimin 1.sıra ve Bakan olmasını istiyor.
Urfa’lının önceliği Kasım Gülpınar'dır...
Urfalı, "Şayet Kasım Gülpınar'a 1.sıra ve Bakanlık verilmeyecekse listeye girecek mevcut Milletvekillerinden biri, ya da 300'e yakın müracaat edenler arasında listeye gireceklerden bir Urfalı 1.sıraya konulup Bakanlık verilsin” diyor.
Acaba Urfa'lı çok şey mi istiyor?
Bir gün olsun.
Siz Urfa'lıya güvenip Bakanlık verdiniz mi?
Bakanlık verdiniz de mi Urfa'da sıkıntı yaşandı.
Bu kadar önemli bir seçimde bunu da denemek, Urfa'lıya da güvenmek durumundasınız.
AK Parti Milletvekili Kasım Gülpınar Urfa'daki bir Televizyon programında aynen şu açıklamayı yapmıştı : "2011'de Faruk Bey modeline ihtiyaç vardı. Partimiz o tarihte gerekeni yaptı. Yeni süreçte bu konuda Urfa halkının ne istediği de önemlidir. Urfa halkı ne istediğini ortaya koymalı. Urfa'nın önünü tıkayan bazı dinamikler var. Dinamikler boşluktan istifade ederek insanların önünü kapatıyor. Bir kişi hariç herkese hakkımı helal ediyorum” dedi.
Bu yöndeki açıklamaları bayağı uzun, önemli ve anlamlıydı.
Buradan Sayın Kasım Gülpınar'a da sesleniyorum.
1) Urfa halkı tavrını ortaya koymuştur. Ne istediğini açıkça söylemektedir. Yani Urfa'lıya Bakanlık verilmemesi halinde bunun sorumlusu Urfa halkı değildir artık. Kaldı ki bu süreçte etkin STK'ların da isteğinin bu yönde olduğunu biliyorum. Yani daha önceki hataları Urfa'lı da, STK'lar da yapmıyor.
2) Gerçekten merak ediyorum. Şanlıurfa halkının geneline hakkınızı helal ettiniz. 1 kişi hariç.
O günden beri bende kişisel olarak merak ediyorum. Hakkınızı helal etmediğiniz o kişi kim?
Üst komisyonda bu konular ağırlıklı olarak konuşulmaya başlanmıştır.
Aday Adaylarına sesleniyorum.
Ulaşabileceğiniz herkese kendinizden çok Urfa'ya Urfa'lı Bakan istiyoruz diye haykırın.
Urfa'nın önü Urfa'lı Bakan'la aşılacaktır.
Urfa halkının bu yöndeki isteği dikkate alınmaması halinde bunun sorumlusu ve bu işin vebali kesinlikle Urfa'lılar olmayacaktır.
Urfa'lı 2002 yılından bu yana ilk kez tavrını net olarak ortaya koymuştur...
|