Suriye’de ne işimiz varsa Libya’da da o işimiz var?Akdeniz’de var olmak için Libya’da işimiz var!Antalya’da birilerinden izin almaksızın denize girmek için Libya’da işimiz var!Akdeniz’deki yeraltı zenginliklerinden Türk Milleti’nin hakkını alabilmek için Libya’da işimiz var!
Kısacası Anadolu toprakları üzerinde özgür,bağımsız ve müreffeh yaşayabilmek için Libya’da işimiz var beyler!.Geçen yazımda eski bir futbolcu da olduğum için futboldan örnek vererek savunmamızı ceza sahası üzerinde kurarsak eninde sonunda golü yiyeceğimizi söylemiştim.
Bizim ceza sahamız da bütün vatan sathıdır!Bu yüzden savunma hattımızı ülke topraklarında değil,ülkemizin arka bahçelerinden itibaren kurmamız gerektir ,diyorum.Zaten Türk Devleti’nin yaptığı da budur!
Bu tespitin gerçekçiliğini anlamak için İsrail’de Netanyahu yanlısı yayın yapan Makor Rishon gazetesinde Pazit Rabin imzalı ve Süleymani öldürülmeden önce yazılmış Süleymani ile Hakan Fidan’ı karşılaştıran yazıyı okumak yeter de artar bile.Tabi olaylara ve bilgilere doğru projeksiyon yapanlar için!İsrail-ABD imzalı YÜZYILIN PLANI’na itirazı olanlara yönelik bir tehditti bu yazı!
Hatırlayın,bu yazı üzerine İsrail’in Hakan Fidan üzerinde vermek istediği mesajı Ankara anlamış olacak ki en üst düzeyden cevap verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan “O ZAMAN DOĞRU YOLDAYIZ!” derken, Anadolu Ajansı aracılığıyla tüm Türkiye’ye servis edilen bu makale İsrail’in toplum nezninde ne mal olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağladı.
Yani,savunma hattı sınırlarımızın dışında,İsrail’in “ARZ-I MEV’UD”(Vaad edilmiş topraklar)kabul ettiği topraklar üzerinde inşa ediliyordu.Bu tavır değişikliği hem Yüzyılın Planı’nı bozan hem de başka güçlerin tekerine çomak sokan ve söz konusu güçlerin hiç de alışık olmadığı bir düşüncenin ürünüydü!Daha Balkanlardan,Kafkaslardan söz etmedim.Bu devlet Moğolistan’daki Orhun Abideleri’nin yolunu da yaptırır(2007),TİKA eliyle orayı müze haline de getirir,söz konusu coğrafyalardaki yüzlerce ata yadigarı eseri ihya da ederken hep bu anlayışla,yani vatan savunmasının resmi sınırlar dışında başlatılmasıyla hareket etmektedir.
Libya’da ne işimiz var diyenlere hatırlatalım! Libya’yla yapılan mutabakatla gerçekleşen ve Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’nın da her platformda savunduğu TÜRK TEZİ başta enerji referans kuruluşları olmak üzere dünyaca ünlü Fransız atlası “ATLAS GEOPOLITIQUE des espaces maritimes”de yer aldı. Böylece, Türkiye’ye dayatılmak istenen Yunanistan-GKRY tezlerini esas alan ve uluslararası hukuktan kaynaklanan yaklaşık 186 bin kilometrekarelik deniz yetki alanını 41 bin kilometrekare ile sınırlayan sözde Seville Haritası, yırtılmış ve çöpe atılmış oldu. Türkiye-Libya anlaşmasına vurgu yapılan haritanın ayrıca Fransa Deniz Kuvvetlerinin Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (CESM MARINE) Twitter hesabında da yayımlanması dikkat çekti. Stratejik Araştırmalar Merkezi; denizcilik gücü ve deniz kuvvetleri stratejilerinin belirlenmesinde bir düşünce kuruluşu olarak çalışıyor. Atlas Geopolitique ise, 5 kıtayı kapsayan yaklaşık 300 harita ve içeriğiyle her yıl yenilenen benzersiz ve kendini kabul ettirmiş saygın bir analiz ve başvuru kaynağı olarak kabul ediliyor.
Deniz hukuku uzmanları konuyla ilgili “Bu büyük bir başarıdır. Çünkü, bu kuruluşlara parayı dökseniz bir harf dahi değiştirmezler. Uluslararası akademik çalışmalarda ve haritalarda da gösterildiği üzere Türkiye ve Libya denizden komşudur. Benzer şekilde, İsrail, Filistin ve Lübnan ile de denizden komşuluğumuz bulunmaktadır” değerlendirmesinde bulunurken,hala bu ülkeyi yönetmeye talip olan birileri LİBYA’DA NE İŞİMİZ VAR?diyorsa,bu ülkeye bağlılıklarından şüphe etmek gerekir.Bunların şehir hastahanelerine ne gerek var,deyişlerinin üzerinden 2-3 ay geçmeden dünyanın içine düştüğü
duruma bakarsanız,İYİ Kİ BUNLAR İKTİDAR DEĞİL VEYA İYİ Kİ İKTİDAR BUNLARIN ELEŞTİRİLERİNİ CİDDİYE ALMAMIŞ diyorum.
Şimdi gelin de Rusya,Fransa,İtalya,ABD ,sessiz sedasız İngiltere ve hatta Çin Libya’da kendi çıkarları için güçleri ve stratejilerine uygun adımlar atarken eski toprağımız ve sınır komşumuz Libya’da,Suriye’de işimiz var diyelim ,öyle mi?
Corona virüsle(Covit 19)dünyanın şekillendirildiği masada elimiz ne kadar kuvvetli olursa geleceğe o denli güçlü adımlarla yürürüz.Bu yüzden Suriye’de de,Irak’ta da,Doğu Akdeniz’de de,Balkanlar’da da,Kafkaslar’da da,kısacası çıkarımız olan her yerde olacağız.Bunu herkes böyle bilsin!
|