Anasayfa     Günün Haberleri     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  29 Mart 2024

   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   Z KUŞAĞI..!!!   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   CANPOLAT KIRSALA DEVAM DEDİ   CAMPOLAT Kırsalı İhmal Etmiyor   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI  



Site İçi Arama

Röportaj

AKTÜRK-DEMİR RÖPORTAJI

 Tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkartacağız.RÖPORTAJ: MÜSLÜM AKTÜRK

Anket

URFASPOR KÜME DÜŞER Mİ?
EVET
HAYIR
FİKRİM YOK

Günün Manşetleri

Günün Fotoğrafı

Önemli Linkler

Hava Durumu

ENFLASYONLA MÜCADELE -1-

 

ENFLASYONLA MÜCADELE -1-


Bilindiği üzere son aylarda domates, patlıcan, patates, soğan gibi temel tüketim maddelerinde %200' e varan fiyat artışları oldu. Yaşanan hayat pahallılığından bizar olan halkın mağduriyetini önlemek için hükümet alternatif arayışlara yönelerek üreticiden tüketiciye doğrudan gıda ürünü temini için büyük şehirlerin uygun noktalarında Tanzim Satış Mağazaları kurdu.

Tanzim satış uygulaması sonucu daha ilk günden gıda ürünlerinde gözle görülür bir fiyat gerilemesi oldu. Bu durum elbette ki memnuniyet vericidir. Halkın aracılara, tefecilere, komisyonculara ezdirilmemesi, marketlere mahkum edilmemesi adına atılan adım kuşkusuz takdire şayandır.

Ancak;

Tanzim satış uygulamasının geçici bir önlemden ibaret mi kalacağı, ömrünün ne kadar olabileceği, mevcut üretimin ihtiyacı karşılayacak düzeyde olup olmayacağı, veya bu uygulamanın enflasyonun düşürülmesindeki etkisinin ne olacağı sorusu kafaları kurcalamaktadır.

Dilerseniz bu soruların cevaplarını konumuzun ana temasını teşkil eden “enflasyon” kavramına getireceğimiz açıklama ile birlikte vermeye çalışalım.

Ekonomi dünyasının gündeminden düşmeyen enflasyon olgusu en basit ifadeyle, para değerindeki düşüş, mal ve hizmetlerdeki fiyat artışının meydana gelmesi olayıdır. Bir başka ifadeyle talebin, toplam arzı aşmasıdır. Bir ülkede yapılan üretim, yani toplam mal ve hizmet arzı, talebi karşılayamıyorsa o ülke enflasyon kıskacına girmiş demektir. Enflasyonun olduğu ülkelerde ise tasarrufta verimlilik beklenemez.

Gelişmekte olan ülkelerde enflasyonun meydana gelişi, o ülke ekonomisinin istikrarlı bir ekonomik yapıya sahip olmamasından kaynaklanır. Ülkemizde de yıllardır uygulanan gayri milli ekonomi politikası sayesinde enflasyon canavarı bir nevi yaşam biçimimiz olmuştur.

Üretimin artan talebi karşılayamaması, gelir dağılımının dengesizliği, bazı kesimlere aşırı rant akışı, gösteriş harcamaları, lüks ve israf gibi nedenler enflasyon olgusunda önemli rol oynayan faktörlerdir. Bunun yanı sıra bünyevi sebeplerden doğan ekonomik yapımızın dışa bağımlılıktan kurtulamayışı, petrol ve ağır sanayi ürünlerinin ithalatının getirdiği ağır yük gibi problemleri de sayabiliriz.

Bu sebepler arasında bilhassa halkımızın müptela olduğu tüketim alışkanlığı vardır ki çok önemlidir. Ülkemizde kişi başına düşen milli gelir gelişmiş ülkelere nazaran daha düşük olduğu halde tüketim konusunda bizden kat kat gelişmiş ülkelerle yarışmaktayız. Öyle bir hale getirilmişiz ki kişisel isteklerimizin güdümünde hareket etmekteyiz. Kontrolsüz tüketim alışkanlığımız gösteriş tüketimine dönüşmüştür. Lüks araba kullanmak saygınlık kazanmanın ölçüsü olarak telakki edilmiştir.

Hatırlanacağı üzere zamanın yöneticisi merhum Turgut Özal’ın Başbakanlığı döneminde ailesiyle birlikte sergilediği cafcaflı yaşam şekliyle “hızlı yaşa çok kazan, çok tüket” anlayışı bir hastalık gibi topluma yerleşmişti. Ne yazık ki aynı yaşantı halen devam etmektedir. Yüce dinimiz “ israftan sakının, çok yemeyiniz” diye buyuruyor. Bu emri ilahiye uyulmamış çok tüketmek “çağdaşlık” sayılmış, toplum ihtiyaçlarından ziyade bireyin tatminine yönelik üretim biçimi benimsenmiştir. Kitle iletişim araçlarından televizyona bakıyoruz. Her beş dakikada bir, on dakikalık bir reklam proğramı yayınlanmakta. Ahlaki ve toplumsal değerler çiğnenmekte, toplum tüketime yönlendirilmektedir. Bu sorumsuzluk vurdumduymazlık enflasyonu daha çok yükseltmektedir.

Ekonomi gazetelerinde yayınlanan verilere göre AB ülkelerinde yıllık ortalama enflasyon %1,5 Amerika’da %1.9, Japonya’da % 0,7 iken bizde çift haneli %25-30 dolaylarında seyretmektedir. Gittikçe tırmanan enflasyon karşısında çıldırmamak, öfkelenmemek elde değil. Haklı olarak “neden?” diyeceğiz. Çünkü kronikleşme eğilimindeki enflasyonun ağır yükü altında sabit gelirli ve düşük ücretli çalışanlarımız, yoksul vatandaşlarımız ezilmektedir. Bunun yanı sıra gelir dağılımındaki adaletsizlik sosyal ekonomik çöküntüye yol açmaktadır.

-Devamı haftaya-

Ekleme Tarihi: 16 Şubat 2019 09:49

Yazarın Diğer Yazıları İçin

Yorum Ekle

Yazdır

Flash Haber

URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI

 Taşı toprağı altın değil tarih olan kadim şehir Şanlıurfa'da, uzun yıllardır atıl durumda olan ve kente çirkin bir görüntü veren Hacı Kamil Konağı restore edilerek turizme kazandırıldı.

Köşe Yazarları

Ali ÇİZMECİOĞLU

 

İmam Hüseyin SAVAŞ

 

Op.Dr.Yusuf Vehbi OCAK

 

Mustafa ARISÜT

 

Osman Ataman BİNER

 

Hüseyin GÜZEL

 

Ayten DOĞAN

 

Metin ŞENAY

 

Mehmet CANBEYLİ

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

Anasayfa     Günün Haberleri     Sitene Ekle     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  29 Mart 2024