|
MEHMET AKİF VE İDEALİ -4-
-Geçen haftadan devam-
M. Akif toplumu birbirine bağlayan ve milliyetin unsurları olan din, dil, tarih, vatan ülkü ve kültür birliği gibi değerleri benimseyen, savunan bir milliyetçi ve muhafazakardı.
Evet M. Akif İslam idealcisidir. Bunu yazı ve şiirlerinde açıkça belirtir. Ama aynı zamanda iyi bir milliyetçidir. Çünkü dini hiçbir zaman milliyetçiliğe karşı koymuş değildir. Neden derseniz? Milletin varlığında yer alan unsurları inkar etmemiştir. Bilakis bu unsurlardan vatanla dini milli birliğin unsuru olarak görmüştür.
“Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanı uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şuheda.
Canı, cananı bütün varımı alsın da hüda
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.”
Yine biliyoruz ki M. Akif hiçbir zaman “bu vatan için ölünmez” demedi. Aynı şekilde “dilimizi Arap diliyle değiştirelim”de demedi. Akif’in tek isteği; “Türklüğün mayası, ruh ve ahlakımızın temeli olan İslam’ı canlandırmak ve onunla milletimizi yükseltmekti.”
Sonuç olarak rahatlıkla diyebiliriz ki; M. Akif milliyetçi ve mukaddesatçıydı. Kısacası “Akif’in dindarlığını milliyetçiliğinden, milliyetçiliğini de dindarlığından ayırmak mümkün değildir.”
Gerçek o ki; İslam dinini karakter ve mizaçlarına en uygun din olarak gören ve tereddütsüzce Müslüman olan Türklerin milletleşmesinde İslam dini büyük rol oynamıştır. Bu nedenle Türklük ve İslamiyet iç içe kaynaşmış, bu kaynaşmada “Türkçülerin millet mefkuresi Türklük, ümmet mefkuresi İslamiyet” olmuştur.
Gelelim Mehmet Akif’in idealine.
Hemen belirtelim ki M. Akf’in ideali denince akla “Asımın Nesli” gelir. Asım; gerçek bir şahsiyet olmayıp hayal edilen bir gençlik sembolüdür. Özlenen Türk gençliğidir.
Vatanını, milletini, tarihini, değerlerini seven bir gençliktir. İmanlı, inançlı, ahlak ve fazilet sahibi bir gençliktir. Bilgili, haksızlığa tahammül etmeyen, sorumluluk duygusu taşıyan bir gençliktir. Çanakkale’de destan yazan fedakarlık abidesi bir gençliktir…
“Asım’ın nesli… diyordum ya…nesilmiş gerçek;
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.”
Düşünce ve hareket adamı bir gençlik…Özgürlük ve bağımsızlığı şiar edinmiş, kendine güven duygusu olan bir gençlik…
“Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım
Yırtarım dağları enginlere sığmaz taşarım.”
Vatan sevgisiyle yanıp tutuşan bir gençlik…
“Sahipsiz kalan vatanın batması haktır
Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.”
Milli ve manevi değerlerine bağlı ve o değerleri koruyan yücelten bir gençlik…
“Oyuncak sanmayın ahlak-ı milli, ruh-i millidir
Onun iflası en korkunç ölümdür: Mevt-i küllidir.”
Diyebiliriz ki; eserlerinde gençliğe ışık tutmaya çalışan, kalemini milletin hizmetine adamış, çektiği onca çileli hayata rağmen hayatından hiç şikayetçi olmayan, Türk milletinin tarihinde ve gönlünde taht kurmuş, ilim, fikir ve dava adamı, vatan ve millet sevdalısı, dini, milli ve ahlaki değerlerden taviz vermeyen, Türk İslam ülküsünü benliğinde barındıran, İstiklal Marşımızın yazarı M. Akif İmanlı, dindar, aydın, Müslüman bir Türk şairidir.
O şair ki ülkemiz ve insanımız hakkında söylenecek her şeyi Safahat isimli eserinde söylemiştir. Bize düşen tek görev “Safahat"ı baştan sona okumak düşer. Zira Onun dediklerini burada anlatmaya ne gücümüz ne de sayfamız yeter.
Türk olarak yazan, Türk olarak düşünen ve
“Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet
Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklal”
diyen milli şairimizi saygı ile anıyoruz. Ruhu şad olsun.
Bitti.
|
Günün Haberleri