Anasayfa     Günün Haberleri     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  23 Nisan 2024

   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   Z KUŞAĞI..!!!   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   CANPOLAT KIRSALA DEVAM DEDİ   CAMPOLAT Kırsalı İhmal Etmiyor   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI  



Site İçi Arama

Röportaj

AKTÜRK-DEMİR RÖPORTAJI

 Tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkartacağız.RÖPORTAJ: MÜSLÜM AKTÜRK

Anket

URFASPOR KÜME DÜŞER Mİ?
EVET
HAYIR
FİKRİM YOK

Günün Manşetleri

Günün Fotoğrafı

Önemli Linkler

Hava Durumu

Böyle Ensarlık İstemiyorum-2

 

Böyle Ensarlık İstemiyorum-2

Kan emici küresel emperyalist ülkeler tarafından sınır komşumuz Suriye Arap Cumhuriyeti karıştırılmaya başlayalı yaklaşık yedi yıl oldu.

Yani bugün karşı karşıya kaldığımız hadiselerin hiçbiri aniden, birden bire ortaya çıkmadı, sürpriz bir şey yok.

Ben, Ankara’yı tanımayan, uluslararası ilişkilerden bi’haber, Urfa’da yaşayan sade bir vatandaş olarak gelen tehlikeyi görüyorum ve 29 Eylül 2012 tarihinde “Suriye ile Sınırları Kaldırdık mı?” başlıklı bir köşe yazısı yazıyorum.

Bu yazıyı herkes okuduğu halde, kimse ilgilenmiyor, 28 Mayıs 2013 tarihinde “İstihbarat İstirahatte mi?” başlıklı bir köşe yazısı kaleme alıyorum.

Ardından tehlikenin boyutları daha da artınca, 1 Eylül 2013 tarihinde “Suriye’ye Demokrasi Geliyor” başlığı ile bir köşe yazım yayınlanıyor.

Sonunda korktuğum başıma gelince de 13 Temmuz 2016 tarihinde “Böyle Ensarlık İstemiyorum” başlıklı yazımla haykırıyorum.

Suriye savaşının bütün enkazı bizim üstümüze devrildi, tüm ülkelerin para birimleri ve altın karşısında sürekli değer kaybeden liramız ve eski hükümetlere göre onlarca kat daha fazla olan dış borcumuza rağmen 50 milyar dolar para harcadığımız ve harcamaya devam ettiğimiz Suriye’li savaş kaçkınları başımıza kaldılar.

Yıkılan, parçalanan Osmanlı’dan bir pay alabilme umuduyla, sırtlanlar, çakallar, akbabalar misali yedi düvel ülkemizi işgale geldiğinde benim milletimden bir kişi bile komşu ülkelere sığınmamıştır. Kadın, erkek, genç, yaşlı herkes cephede yerini alarak vatanımızı korumuştur. Ordumuzun dağıtıldığı dönemlerde de kazma, kürek, balta vb aletleri silah gibi kullanarak savaşa devam etmişlerdir.

Ama yanı başımızdaki Suriyeliler öyle mi?

Ülkeleri karışınca kaçmaya başladılar!

Biz de her geleni içeri aldık, AKP iktidarının taşra teşkilatları, il başkanları, ilçe başkanları, milletvekilleri kendi şehirlerinde Suriyelilerin yol açtığı sıkıntıları, vatandaşın Suriyelilerden duyduğu rahatsızlıkları Ankara’ya iletmediler, Ankara herşey yolunda zannetmeye devam etti.

Ankara’dakiler dilinde hep aynı nakarat; “Onlar muhacir, siz ensarsınız”

Yok arkadaş ben 2 sene önce de yazdım; “Böyle ensarlık istemiyorum”

Kimse kusura bakmasın, bu insanlardan muhacir falan olmaz!

Allah aşkına tarihe bir bakalım;

Kendisine iş veren patronunu öldüren bir muhacir olmuş mu?

Vergi kaçıran bir muhacir olmuş mu?

Bar, gazino, türkü evi açıp, içki servisi yapan bir muhacir olmuş mu?

Kızlarını içkili mekanlarda çalıştıran bir muhacir olmuş mu?

Kaçakçılık yapan bir muhacir olmuş mu?

Uyuşturucu satan bir muhacir olmuş mu?

Vatandaşa kedi, köpek eti yedirmeye çalışan bir muhacir olmuş mu?

Kendisi gibi sığınmacıların boğazlarını kesip öldüren bir muhacir olmuş mu?

Yaşadığı ortamı çöp yığını haline getiren bir muhacir olmuş mu?

Gece sabaha kadar balkonlarda nargile içip bağırarak mahalleyi uyutmayan bir muhacir olmuş mu?

Haşa, tarihte bu fiillerden bir tekini bile işleyen muhacir yoktur.

Ama Suriyelilere bakıyoruz;

Yaşadıkları binaları pislik içinde bırakıyorlar, süslenip püslenip geziyorlar, gece sabahlara kadar arabalarında müziğin son sesi açık fink atıyorlar.

Yüzlerce, binlerce kayıt dışı çalışan işyeri açmışlar, kaçak ve kalitesiz ne kadar ürün varsa dükkanlarında satıyorlar.

Ülkemiz savaş halinde, biz sığınmacı konumundayız demeden, her gün düğün yapıyorlar, evleniyorlar, yiyip, içip yatıyorlar, biz bunları besliyoruz, bunlar çocuk yapıyor, bu gidişle 10 yıl sonra nüfusları bize denk gelecek!

Urfa’ya geldiklerinden beri ben bu adamları uyarmaktan bıktım artık, gerçekten bıktım ve bu duruma sebep olanlara hiçbir zaman hakkımı helal etmeyeceğim.

Adamlar resmen çöp üretiyorlar; içtikleri sigara izmaritlerini apartmanın merdivenlerine atmalarından, oturdukları apartmanlarda nargile dumanından, ağır baharatlı yemek kokularından, kapılarını hiç kapatmamalarından, sürekli bağırarak konuşmalarından, kavgalarından, gürültülerinden, evlerinde tükettikleri her şeyin ambalajını, torbasını, poşetini kapılarının önüne gelişi güzel atmalarından, tükettikleri enerji içeceklerinin, meşrubatların, biraların şişelerini binanın merdivenlerine atmalarından bıktım.

Kimse bize bunları muhacir diye dayatmasın… Bunlardan muhacir filan olmaz… Bu Suriyelilerden ancak çakma muhacir olur, dolayısıyla ben de çakma ensar olmak istemiyorum!

İdrak etmeye çalıştığımız şu mübarek Ramazan ayında tutulan oruçlar hürmetine Cenab-ı Allah bizleri bu Suriyelilerden muhafaza buyursun (Amin)

Ekleme Tarihi: 24 Mayıs 2018 14:58

Yazarın Diğer Yazıları İçin

Yorum Ekle

Yazdır

Yorumlar

Bu Habere Toplam 4 Yorum Eklenmiştir.

Çok Haklı 3 Hasan Arslan

İnsani yardım mülteci kamplarında yapılır. Kamplar da mümkünse ilgili ülkede tampon bölge oluşturarak kurulur. Sağlık ve asayiş denetimi ancak böyle sağlanabilir
01/06/2018 23:59

Çok Haklı 2 Hasan Arslan

3. Avrupa'daki işçilerimiz mülteci değil çalışma izni olan yasal statü sahibi. Yasaları çiğnediler zaman adalet onlara hiç müsamaha göstermiyor. 4. Hiçbir ülke kendi vatandaşına vermediği hakkı başkasına da vermez.
01/06/2018 23:56

Çok Haklı Hasan Arslan

1. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı: vergi vermez, işçiye ssk yapmaz, çalışma izinsiz ve yarı fiyata çalışır. 2. İnsani yardım ile kriminal dokunulmazlık farklı. Kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Dünyanın hiçbir ülkesi mültecinin bu yazıdakileri yapmasını kabul etmez. Varsa örneği yazın lütfen
01/06/2018 23:53

Cok yonlu dusunmek lazim,, mehmet/newyork

Bu yazdiklarini yapan yerliler yok mu,,bu bir,,ikincisi Almanlar veya ingilizler,,Turklerin yaptiklari olumsuzlari siralayip,,"Pis Turk Defol"diye slogan atsa ne diyeceksin,,
24/05/2018 20:19

Flash Haber

URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI

 Taşı toprağı altın değil tarih olan kadim şehir Şanlıurfa'da, uzun yıllardır atıl durumda olan ve kente çirkin bir görüntü veren Hacı Kamil Konağı restore edilerek turizme kazandırıldı.

Köşe Yazarları

Ali ÇİZMECİOĞLU

 

İmam Hüseyin SAVAŞ

 

Op.Dr.Yusuf Vehbi OCAK

 

Mustafa ARISÜT

 

Osman Ataman BİNER

 

Hüseyin GÜZEL

 

Ayten DOĞAN

 

Metin ŞENAY

 

Mehmet CANBEYLİ

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

Anasayfa     Günün Haberleri     Sitene Ekle     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  23 Nisan 2024