Anasayfa     Günün Haberleri     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  29 Mart 2024

   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   Z KUŞAĞI..!!!   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   CANPOLAT KIRSALA DEVAM DEDİ   CAMPOLAT Kırsalı İhmal Etmiyor   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI  



Site İçi Arama

Röportaj

AKTÜRK-DEMİR RÖPORTAJI

 Tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkartacağız.RÖPORTAJ: MÜSLÜM AKTÜRK

Anket

URFASPOR KÜME DÜŞER Mİ?
EVET
HAYIR
FİKRİM YOK

Günün Manşetleri

Günün Fotoğrafı

Önemli Linkler

Hava Durumu

CEHALET EN BÜYÜK DÜŞMAN...!

 

CEHALET EN BÜYÜK DÜŞMAN...!

"Hiç bir şey eyleme geçen cahillik kadar korkutucu olamaz"
Konfüçyüs
"Cehalet yenilmesi gereken en büyük düşmandır"
M.Kemal Atatürk


Bilmemek kötü, bilmediğini bilmemek daha kötü ve bundan daha da kötü olan ne acıdır ki kötüyü iyi, yalanı doğru,günahı sevap,haramı helal bilmek kabul etmek ve buna iman etmiş olmaktır....


Her şeyi bilmek her şeyden anlamak ve her konuda fikir sahibi olmak elbette mümkün olamayabilir.

Amma velakin ben insanım diyorsak, insan olma ahlak,onur ve erdemine dair bir fikrimiz olmalı..

Ya da hem insanım hem de Müslümanım diyorsak, o halde de iman ettiğimiz dinin gerçeklerine dair temel doğrular üzerinden bir fikrimiz oluşmalı...
Yurttaşım ve vatandaşım diyorsak da yine yurdumuz ve vatanımız ile ilgili gerçek bir öngörüye ve bilgiye ihtiyaç duymalıyız...


Ben şu partidenim bu partidenim ya da şu lidere bu lidere inanıyor ve peşinden gidiyorum diyorsak şayet...

Aynı şekilde gönül verdiğimiz ve izlediğimiz parti ve siyasi liderinde nereden gelip nereye gittiğine,amaç ve gayesinin ne olduğuna,sözleri ile eylemlerinin örtüşüp örtüşmediğine bakmalı,sorgulamalı ve buna göre de fikirlerimizi oluşturmalıyız...


En temel en hayati ve en asgari bilgilenmeyi yaşamımızın gereği saymaz ve bunları öğrenmesek de bilmesek de olur canım vurdumduymazlığı ile hareket edersek ve birilerinin bizim adımıza her şeye karar vermesini istersek, birgün birileri çıkar ve bu önemsiz,gereksiz saydığımız yerden bizleri kendi arzu ettiği noktaya taşır ve bizlere her istediğini kendi doğruları ve amaçları doğrultusunda yaptırır ve kullanır...
Bir insanın en büyük düşmanı cehaleti ve bu cehaletinin farkında olmayışıdır...
Bizler bizlere bahşedilen en güzel hediyeyi yani aklımızı doğru kullanmayı ve bu akıl ile bizlere önerilen,dikte edilen,sunulan şeyleri kritik düşünmez,sorgulamaz ve de bunları mutlak doğrular diye kabul edip, yaşamımızın gayesi haline getirirsek, işte o zaman bize bahşedilen en kıymetli ve en güzel hediye ye ihanet etmiş ve bununla birlikte de önce kendi kendimize sonra da çevremize en büyük kötülüğü yapmış oluruz...


Bizlere sunulan fikir,düşünce ve söylemleri mutlak surette analiz etmeli , antitezleri ile karşılaştırmalı ve de kaynaklarına inerek bunları araştırmaya gayret etmeliyiz...
Bir din adamının bir bilim adamının ya da herhangi bir siyasi liderin her sözünü mutlak doğru diye kabul eder ve buna iman edersek, bu mutlak kabullenişin ilerde bizlere kötülük olarak dönme ihtimali her daim mümkün olabilecek ve bizler bu sorgulanmadan inanışlarımızın menfi sonuçlarına muhatap olma riskini göğüslemek durumunda kalabileceğiz...


Bizlere her yaptığını mutlak doğru diye anlatan kötü niyetli bir siyasi, şayet yanına bir de bu yaptıklarına evet doğrudur diye fetva veren bir din âlimini alır ve bu ikisi birlikte sözbirliği içinde zihnimize tecavüz etmeye yeltenir, bilgisizliğimizden ve cehaletimizden yararlanmaya kalkar ve de kirli emellerine bizleri alet eder ve bizlerde buna cehaletimizle alet olur ve davetiye çıkarır isek...


İşte bu cehaletimizin başımıza ne büyük kötülükler ve felaketler getireceği aslında uzak-yakın geçmiş tarihimizin konusu olmuş ve ne yazık ki bundan ibret alma akıl ve ferasetinden yoksun olduğumuzdan ve cehaletimizi aşma iradesini göstermediğimizden dolayı bugün aynı felaketleri tekrar tekrar yaşamak durumunda kalabiliriz...


Maalesef büyük bir yanılgı ve aldanış içinde hayata şu pencereden bakıyoruz..;
Şu anda çok zengin olanımızın çok iyi bir işi var,çok iyi evde oturuyor, çok iyi arabaya biniyor ve çok lüks içinde yaşıyor ise şayet bu öngörüsüzlük,bilgisizlik ve cehalet ile bunun sonsuza kadar böyle devam edeceğine inanmakta...
Daha az zenginimiz ise yine iyi bir işe sahip,iyi evde oturuyor iyi arabaya biniyor ve lüks içinde yaşıyor ise maalesef o da aynı öngörüsüz,cehalet ve bilgisizliği ile bu durumun hep böyle süreceğine iman etmekte...


Toplumun geride kalan orta sınıf ve alt gelir grupları ise mevcut durumu korumak ve aç kalmamak adına kendilerine dayatılan sisteme boyun eğmek ve daha da kötüsünü görmemek umuduyla aynı öngörüsüzlük,bilgisizlik ve cehalet içinde mevcut durumlarına şükür etme ve koruma yoluna gitmekteler...
Oysa gerçek hiç de sandıkları ve ümit ettikleri gibi değil...
Öngörüsüzlüklerinin ve bilgisizliklerinin getirdiği cehaletle başlarına ne büyük felaketlerin kapıda olduğundan habersizler...


Bilmiyorlar ki ceplerini doldurmak, karınlarını doyurmak kadar önemli olan bir konuda zihinlerini doğru bilgiyle doldurmak ve bununla ülkelerini dünya yı gidişatı iyi okumak ve fikir sahibi olmak da çok hayati bir konu ve de cehaletlerini giderecek en önemli en temel ihtiyaç duydukları bir konudur...


Bugün başta Irak ,Libya,Suriye ve tüm benzeri toplumsal cehalet ve bilgisizlik halini yaşamış topluluklar da olduğu gibi cehaleti ve bilgisizliği aşamadığından hak edilmemiş maddi zenginliklere,unvanlara sahip olan kişilerin ve toplulukların, bugün bu zenginlikleri ve ünvanları kaybetmiş ve ülkesinin içinde ya da dışında nasıl bir perişanlık ve bozgun halini yaşamaya devam ettiğini ibretle izlememiz ve bundan dersler çıkarmamız gerekir...
Ülkesinde bir Iraklı bir Libyalı bir Suriyeli Profesörün, mühendisin,iş adamının,doktorun vb görevi olan insanların , kendi ülkelerinde ki bozuk düzene sessiz kaldıkları ve hep öyle süreceğine inandıkları için kendi konumlarını ve düzenlerini tehlikeye atmayı düşünmedikleri ve bundan dolayı da bugün başlarına gelen felaketi öngöremediklerini ve bu nedenle de kendi ülkelerinden vatanlarından kaçmak zorunda kalıp, bugün sahip oldukları herşeylerini yitirdiklerini çok net görüyor ve biliyoruz...


Maalesef bugün ülkemiz cadde meydan ve sokakları, zamanında aklını ve vicdanını harekete geçirmekten imtina etmiş,ülkesinde ki kötü gidişata müdahale etmeyi düşünememiş ve vatandaş olmayı sadece sandığa gidip oy kullanmaktan ibaret sanmış Irak ,Suriye ve Libya'lı Prof ,mühendis,bilim insanı ve iş adamını işte bu cehalet ve öngörüsüzlüklerinin eseri olarak, büyük bir perişanlık,yokluk,yoksunluk ve iç acıtıcı görüntüler içinde misafir etmekte...


Allah bize daha nasıl açık ve aleni bir mesaj versin istiyoruz ki..?
Görün ve ibret alın diyor bu durumdan ve aklınızı vicdanınızı harekete geçirerek, aynı felaketi yaşamayın diyor...

Biz ne yapıyoruz..?

Tüm bu felaketleri seyretmeye devam ediyor ve aynı felaketlerin bizim başımıza da gelmesi adına yapılması gereken ne kadar ahmakça eylem ve söylem var ise maalesef büyük bir aymazlık,kör cehalet ve akılsızlıkla yapmaya devam ediyoruz...


Ehhh artık bu kadar çağırırsak kötülüğü bu kadar arzu edersek felaketin kapımızı çalmasını, o da nazlanmayacak ve elbet gelecek ve çalacak kapımızı belki de kıracak ve yıkacak başımıza ve biz ancak öyle farkedeceğiz cehaletimizi ve ahmaklığımızı...
Yani iş işten geçtikten ve Bağdat harap olduktan sonra..


Allah boşuna mı demiş aklını kullanmayan ve ihanet edenleri pisliğe mahkum ederim diye...

Dış düşman iç düşman alt üst sağ sol ön arka her taraf düşman dolsa kar etmez, sen aklını doğru kullandıkça ve vicdanına ihanet etmedikçe diyor ve bu yazıya burada nokta koyuyorum...

Selam ve Sevgilerimle

Ekleme Tarihi: 17 Ocak 2018 08:46

Yazarın Diğer Yazıları İçin

Yorum Ekle

Yazdır

Flash Haber

URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI

 Taşı toprağı altın değil tarih olan kadim şehir Şanlıurfa'da, uzun yıllardır atıl durumda olan ve kente çirkin bir görüntü veren Hacı Kamil Konağı restore edilerek turizme kazandırıldı.

Köşe Yazarları

Ali ÇİZMECİOĞLU

 

İmam Hüseyin SAVAŞ

 

Op.Dr.Yusuf Vehbi OCAK

 

Mustafa ARISÜT

 

Osman Ataman BİNER

 

Hüseyin GÜZEL

 

Ayten DOĞAN

 

Metin ŞENAY

 

Mehmet CANBEYLİ

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

Anasayfa     Günün Haberleri     Sitene Ekle     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  29 Mart 2024