Anasayfa     Günün Haberleri     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  19 Nisan 2024

   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   Z KUŞAĞI..!!!   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   CANPOLAT KIRSALA DEVAM DEDİ   CAMPOLAT Kırsalı İhmal Etmiyor   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI  



Site İçi Arama

Röportaj

AKTÜRK-DEMİR RÖPORTAJI

 Tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkartacağız.RÖPORTAJ: MÜSLÜM AKTÜRK

Anket

URFASPOR KÜME DÜŞER Mİ?
EVET
HAYIR
FİKRİM YOK

Günün Manşetleri

Günün Fotoğrafı

Önemli Linkler

Hava Durumu

AÇLIKLA TERBİYE EDERİZ...!

 

AÇLIKLA TERBİYE EDERİZ...!



Vanayı kapatır. .


Kapıları kapatır..


Tırları durdurur...


Fişinizi çeker...


Aç bırakır...


Tank ve topları üzerinize doğrultur...


Ve sizi ananız dan doğduğunuza pardon referandum yaptığınıza pişman ederiz..!



Gördüğünüz üzere yine fena halde yelkenlerimizi öfke rüzgarı ile doldurmuş ve patlamaya hazır bir bomba gibi birilerine yağdırıyor da yağdırıyoruz...


Daha düne kadar tıpkı Suriye de Esad pardon "Esed" örneğinde olduğu üzere bu kez de Barzani liderliginde ki Ķuzey Irak Kürtlerine saydırıyoruz..


Hem de ne saydır ma ne saydır ma..


Sanırsınız düne kadar önüne kırmızı halılar serilen, baş köşede onur konuğu gibi ağırlanan, izzet-i ikram da sınır tanınmayan ve bayrakları göndere çekilen ve de ticarette el üstünde tutulan bu Barzani ve bu Kuzey İrak Kürtleri değildi...?


Hatırlarsanız aynı tarifeyi daha önce de Suriye ve lideri Esad " Esed" için uygulamış ve ortak bakanlar kurulundan birlikte Akdeniz in mavi sularında tatillere varana dek dostluk ve işbirliğini geliştirmeyi arzu ettiğimiz bir Esad lı balayının ardından , nasıl başardık ve becerdiysek bir anda Dostumuz Esad ve kardeşimiz Suriye yi baş düşman ilan etmiştik...!


Anlaşılan Suriye de görevimizi bi hakkıyla yerine getirmiş ve "Esed" ülkesini istikrarsızlaştırma ve bölme işlevini tamamlamış olacağız ki...


Şimdi sıra bir diğer komşu ve kardeş ülkeye yani İrak'a gelmiş olmalı...


Aslına bakarsanız biz bu görevi Libya da Mısır da aynı şekilde iyi kıvırmış ve oraları da istikrarsızlaştırmayı başarmıştık...!


Mâşa dururken elini ateşe sokmayan Batılı ağabeyler, bizim gibi bir müttefik bulmuş ken, sanırım ellerini oğuşturuyor ve aman bu sadık müttefikimizi kaybetmeyelim diyorlar mıdır dersiniz..?


Bu işlere girmemiş olduğumuz beş-altı yıl öncesinin Türkiye'si ile bugün kü Türkiye aynı Türkiye mi diye kendimize bir sorsak diyorum...


Ülke de demokrasi mi, hak hukuk mu , Özgürlükler mi ya da Ordu , Yargı,Medya ve sivil toplum mu sizce hangisi bundan beş altı yıl öncesi durumuyla aynılık teşkil etmekte acaba..?


Hiçbiri dediğinizi duyar gibiyim ya da duymayı istiyorum belki de...


Bu da gösteriyor ki ;


Biz aslında farkında olarak ya da olmayarak, komşuları mız kardeş dindaş ülkelerle birlikte kendi istikrarımızın kendi demokrasimizin yine kendi ekonomi ve geleceğimizin de altına dinamiti koymakta ve bölgemizle aynı savrulmayı yaşamaktayız. ..


Yani dimyata prince giderken evde ki bulgurdan oluyoruz..


Oysa bi düşünsek ve Emperyal ağababaların elini sokmadığı ateşe el sokmanın pek akıĺlıca bişey olmadığını idrak etme basiretini gösterebilsek ve kraldan fazla kralcı olmanın bize bir yarar getirmeyeceğini anlasak daha doğru bir yol izlemiş olmaz mıydık...?


Kimbilir belki de böyle bir siyaset ve akıl yürütmeyle ummayı düşledığimiz sonuca yani bölgesinin sözü dinlenen abiliğine erişmek çok daha mümkün ve kolay olabilirdi...


Şöyle bir geri dönün bakın lütfen ve efelenip durduğumuz, hiza vermek istediğimiz, eyýy diye meydan okuduğumuz hangi ülke ve topluluk bizim bu efelenmelerimizden zerre-i miskal korkmuş ürķmüş ya da saygı duyma ihtiyacı hissetmiştir...?


Aksine dönüp de geriye baktığımızda bu efelenme ve gerçekde olmayan büyüklük taslama hallerimizin bize oldukça büyük zararlar verdiğini ve uygar dünyadan tecrit edilmeyle ülkemizi karşı karşıya getirdiğini görmekteyiz..


İşte akıl bunun için feraset bunun için haddini bilme bunun için var...


Sayın Barzani Ķürdistan da referandum yapmış devlet kurmuş ve buna Emperyal ağababalar izin vermişse ya da yumuşak tepkiyle işi geçiştirmişse, olup biten hadiseyi iyi okumak ve dengeli bir duruşla esnek bir politika ortaya koymamız gerekmez mi...?

Burada bizim kalkıp da sınıra tankları topları yığmamızın veya onları aç bırakmakla tehdit etmemiz in ne reel politik gerçeklerle ne ülke gerçeğimizle ne de akıllı bir dış siyaset tercihi ile uzak yakın ilgisi olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz...


Bununla birlikte izlenen bu politikanın Barzani nin liderliğinde ki Kuzey İrak bölgesel yönetimi ile var olan karşılıklı iyi ilişkilerin de, iki taraf açısından hayati öneme sahip ticaretin de zarar görmesine yol açmaktan başka bir işlev görmeyeceğıni öngörmemiz gerekir ..


Biz böylesine sert böylesine tüm ilişkileri yerle bir etme pahasına geri dönülmesi zor adımları bu denli hoyratça atmaktan imtina etmez ve akrabalığın yanı sıra aynı inanç birliği içindeki Kürt kardeşlerimizle köprüleri atar isek...


Bunun ülke iç barışımıza da hayırlı sonuçlar getirmeyeceğini bilmemiz de sayısız yarar olduğunu bilmemiz gerekir...


Bir süre sonra bugün bizi gaza getirip öne süren ve soteye yatan Emperyal ağababaların, yarın ortaya çıkıp da bu referanduma dair olumlu görüşler ortaya atması ve Barzani ye bagımsız Kürdistan yolunda destek vermeyeceğini kim garanti edebilir ki...?

Bılmeliyiz ki..;

Vanayı kapatmak, tırların geçişini engellemek,Açlıkla tehdit etmek gibi onur kırıcı, incitici ve üstenci kibir dolu söylemlerle sadece Barzani ve çevresini değil, ülkeniz sınırları dahil dünyada ki bütün Ķürtleri karşınıza almış oluyor sunuz....

Üstelik de bu yaptırımları yapamayacağınızı ve yaptığınızda da en az onlar kadar ülkenizin de zarar göreceğınizi bile bile bu büyük büyük lafları etmek, belki iç politika da sertlik yanlısı ırkçı şöven milliyetçi bir grup insanı mutlu edecek ve onların hormonlarını gıdıklayacak işlev görebilir. ..

Ancak bir gerçek var ki ;

O da asla böyle bir lükse asla sahip olmadığımız gerçeğidir. .

Dünya ülkeleri arasında yapılan ciddi ve güvenilir bir araştırma sonucuna göre vatandaşlığı en kıymetli ülke sıralamasında maalesef Türkiye olarak 82.sırayà gerilemiş bulunuyoruz...

Hani kavga edip laf yetiştirip durduğumuz ve 3 milyonu aşkın Türk yurttaşın ekmek parasını kazanma adına binbir zorlukla gurbetçi olarak yaşamını sürdürdüğü Almanya var ya işte o Almanya bu listenin en tepesinde bulunuyor...

Ve ne yazık ki topyekün kavga halinde olduğumuz AB ülkeleri ise bu listenin ilk 30 ülke sırasını aralarında paylaşıyor...

Yani bizim girmek için kapısında beklediğimiz ve ev ödevimizi yerine getirmekten imtina edip, Ortadoğu bataklıgınà savrulmayı tercih ettiğimiz AB ülkeleri vatandaşlığı böylesine kıymet arz ediyorken..

Ülkesini sevmek ülkesinin itibarını ve saygınlığını artırmak sanırım işte böyle oluyor...

Önüne gelenle kavga etmek,had bildirmek ve büyük laflarla hiç bır zaman yapma imkan ve şansınız olmayan söylemlerı hoyratça sarf etmiş olmakla ancak ve ancak kendimizi ve ülkemizi dünyadan tecrit eder ve yalnız bırakmış oluruz...




İşte bu gerçekler ışığında yol yakınken daha akıĺlıca bir politikayı ve basiretli bir öngörüyü kendimize yöntem olarak seçmeli ve buna göre tavrı mızı yeniden gözden geçirmeliyiz...




Selam ve sevgilerimle

Ekleme Tarihi: 28 Eylül 2017 09:31

Yazarın Diğer Yazıları İçin

Yorum Ekle

Yazdır

Flash Haber

URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI

 Taşı toprağı altın değil tarih olan kadim şehir Şanlıurfa'da, uzun yıllardır atıl durumda olan ve kente çirkin bir görüntü veren Hacı Kamil Konağı restore edilerek turizme kazandırıldı.

Köşe Yazarları

Ali ÇİZMECİOĞLU

 

İmam Hüseyin SAVAŞ

 

Op.Dr.Yusuf Vehbi OCAK

 

Mustafa ARISÜT

 

Osman Ataman BİNER

 

Hüseyin GÜZEL

 

Ayten DOĞAN

 

Metin ŞENAY

 

Mehmet CANBEYLİ

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

Anasayfa     Günün Haberleri     Sitene Ekle     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  19 Nisan 2024