17 Mayıs 2020 05:54

ÇINARLARIMIZ

ÇINARLARIMIZ

Zaman su gibi akarken ne günler anıldı ne günler kutlandı yine dostlar. Ağladık, duygulandık, sevindik ve sevindirdik. Öyle anlar oldu ki mutluluktan ayaklarımız yerden kesildi. Öyle anlar da oldu ki keder bizi yerin altına altına çekti, daraldık, bunaldık, yok olmamak için sadece bir nefes aldık ve yaşadık.



Bunların en ağırı da geçen hafta kutladığımız Anneler Günü ve yaklaşmakta olan Babalar Günü. Her seferinde hepimiz bir gün değil her gün onların hakkı diyoruz sonra da o malum günlerde elimize hediyelerimizi alıp yollara düşüyoruz. Ondan sonra kutsal görevi yerini getirmenin rahatlığıyla öyle bir salıveriyoruz ki kendimizi iki ayda bir uğrar oluyoruz yanlarına. Yakından tanıdığımız normalde anne ve babalarına yaptıkları kötü muameleleri dolayısıyla etraflarındaki insanların nefretini kazanmış insanlar malum günlerde sosyal medya hesaplarında onların fotoğraflarını paylaşarak acaba kimi kandırmaya çalışıyorlar. Kendi çocuklarını bile güldüren bu paylaşımlar onları toplum içinde de sadece gülünç duruma düşürüyor. Etme bulma dünyası dememişler boşuna kim bilir belki de anasına babasına bu şekilde davranan zavallıcıkların kendi çocukları belli günlerde bile onları anma gereği duymayıp fotoğraflarını dahi paylaşma zahmetinde bulunmayacaklardır.

Oysaki:

Onlar bizim toprağımız… En derinlere saldığımız köklerimiz...



Havamız daraldığımızda bir nefesleriyle can bulduklarımız…



Onlar bizim suyumuz… Dilimiz damağımız kuruduğunda ve hatta çatlayarak kanamaya başladığında rahmet olup üzerimize yağanlarımız…



Onlar varlığımız... Ezelde var edenimiz ebette hayır dualarına sığınacaklarımız…



Yaşam pınarlarımız… Darağacımız kurulmuşken gönül saraylarında ve sehpalara ayaklar vurulurken kucaklarına alıp omuzlayanlarımız… Evladı için yedi cihana meydan okuyan atalarımız.



Ahhhh! Ahhhh! Ancak kaybedince kıymetlerini alabildiğimiz en büyük sığınağımız ve arkamızdaki yüce dağımız…



Allah can verdikçe onlara, canını, evlatlarına bağışlayanlarımız.



Lokmasını ağzında bir saat çevirip evladı doymadan elindeki ekmeğini ağzına atmayanlarımız...



Şimdi ne abartılı ifadeler gelir birçoğumuza bunlar değil mi? anne baba olanlar anlar ancak bu yürek yangınlarını. Onların evlatlarına verdiği karşılıksız koşulsuz emekler, sevgiler ne yazık ki evlatlar tarafından artık koşullara bağlanır oldu. Sevgiyle büyüttüğümüz çiçeklerin kokusu ancak salar gönlümüze huzuru. Huzurun gül kokusunda bütün büyüklerimizin hayır dualarıyla birlikte bütün günlerin sevdiklerimizin günü olduğu düşüncesiyle ebediyete intikal

etmiş analarımıza babalarımıza Allah’tan rahmet; hayatta olanlara da sağlık sıhhat diliyor, ellerinden öpüyorum.



Hala ellerini öpebileceğiniz büyükleriniz varsa ne mutlu size!



Sevgi ve huzurla kalın…