07 Aralık 2019 08:05

DOĞU TÜRKİSTAN'A HÜRRİYET

Doğu Türkistan’a Hürriyet



İşkence var,

Zulüm var,

Kan var,

Gözyaşı var,

Tecavüz var,

Zindan var,

Çalışma Kampları var,

Toplu idamlar var,

Gözaltında kaybolan onbinler var,

Erkekleri kısırlaştırma var,

Kadınları Çinlilerle zorla evlendirme var,

Her eve yetişkin bir Çinli erkek yerleştirme var,

Çocukları ailelerinin elinden alıp, izlerini kaybettirmek var,

Bölgede Çinli nüfusunu arttırmak için teşvikler var,

……

Bunlar “var” olanların sadece bir kısmı,

Bir de yok olanlar, yasak olanlar var.

……

Çocuk doğurmak yok.. Yasak!

Namaz kılmak yok.., Yasak!

Kur’an okumak yok… Yasak!

Bir araya gelip sohbet etmek yok… Yasak!

Hacca gitmek yok… Yasak!

Oruç tutmak yok… Yasak!

Seyahat özgürlüğü yok… Yasak!

İnternet erişimi yok… Yasak!

Evde misafir ağırlamak yok… Yasak!

Konuşmak yok… Yasak,

Susmak yok… Yasak!

Nefes almak yok… Yasak!

Yaşamak yok… Yasak!

Hatta izinsiz ölmek yok… Yasak!

Ne Arakan’dan, ne Filistin’den, ne de Yemen’den bahsediyorum…

Oruç tuttuğu için kurşuna dizilerek öldürülen insanın infazında kullanılan mermi parasının ailesinden zorla tahsil edildiği bir ülkeden, ata yurdumuz, öz toprağımız, Turan coğrafyasının gözbebeği Doğu Türkistan’dan bahsediyorum…

Tarihi boyunca Türk milletinin ezeli ve ebedi düşmanı katil Çin’in entrika, baskı ve saldırıları ile mücadele eden Doğu Türkistan 1949 yılında akıl almaz bir sinsilik ve kahpelikle Komünist Çin tarafından işgal edildi…

70 yıldan beri işgal altında olan Doğu Türkistan’da süregelen nükleer denemelerden dolayı onbinlerce soydaşımız, din kardeşimiz sakat kalmaktadır…

Türk kızları ailelerinin elinden alınıp, bilinmeyen yerlere götürülmektedir...

İnfaz edilen idam cezalarının sayısı dudak uçuklatacak orandadır…

Gözaltına alınan Türklerin genelde cesetleri ailelerine teslim edilmektedir…

Türk nüfus kayıtları, tapu kayıtları, kütüphaneleri yakılmakta, mezarlıklar ve tarihi yapılar tahrip edilmektedir…

Katil Çin Devleti, işgal ettiği Doğu Türkistan’da sadece insanları katletmekle kalmayıp, tarihi de katletmektedir…

Türk milletinden ne derece korktuğunu Çin Seddini inşa ederek gösteren Çinlinin içindeki korku zamanla kine dönüşmüş ve yüzyıllarca bastırdığı kinini bütün şiddetiyle kusmaya başlamıştır…

Doğu Türkistan’da yaklaşık 35 milyon Müslüman Türk nüfusu vardır…

Bu soydaşlarımız, bu din kardeşlerimiz kimseden para, pul, silah, mühimmat, teçhizat istemiyor…

Doğu Türkistan, uluslararası platformlarda sesini duyuracak dostlar, kardeşler istiyor…

Tarihi misyonumuz ve duruşumuz gereği bu kardeşliği yapmak bizim yani Türkiye Cumhuriyetinin görevidir…

Ama bırakınız uluslararası toplantılarda, yurtdışı ziyaretlerinde, gezilerde dile getirmeyi, ülkeyi yönetenler tarafından yurt içinde bile bir defa dile getirilmemiştir.

Cuma hutbelerinde; Arakan, Filistin, Yemen vs. ülkeler için yardım talep eden, dua talep eden Diyanet İşleri Başkanlığımız artık hem kan kardeşimiz hem de din kardeşimiz olan Doğu Türkistan’ı da görmelidir…

Doğu Türkistan’ın varlığından bile haberdar olmayan insanlarımız var, bu insanları bilgilendirmek, bilinçlendirmek için hutbelerde, vaazlarda, diyanetin sürekli yayınlarında Çin zulmünden bahsedilmesi gerekmektedir.

Doğu Türkistan, özelde Türk milletinin, genelge İslam âleminin namusudur.

Özellikle siyasetçilerimiz, bakanlarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, sivil toplum kuruluşu yetkililerimiz mikrofonu her ellerine aldıklarında, ekranlara her çıktıklarında, konu ne olursa olsun arada bir cümle ile olsa dahi Doğu Türkistan’da bir soykırımın olduğundan bahsetmelidir.

Doğu Türkistan’da kahpe Çinli tarafından soykırıma uğrayan soydaşlarımız için madem ki, fert olarak elimizden hiçbir şey gelmiyor… O zaman en azından her ortamda bahsederek bu konuda bir kamuoyu oluşmasını sağlamalı ve yeni bir Kürşad’ın ortaya çıkması için duacı olmalıyız.