25 Haziran 2019 13:39

URFA BELEDİYE BAŞKANLARINA..

Başta Büyükşehir olmak üzere, Eyyübiye, Haliliye ve Karaköprü yani Şanlıurfa merkezde görev yapmakta olan Belediye Başkanlarına açık mektubumdur.

Sayın Başkanlar;

31 Mart 2019 Pazar günü Urfa halkının teveccühü ile belediye başkanı seçildiniz. Önce kutlama ve tebrik programları, sonra Ramazan iftar ve sahur programları ardından da İstanbul seçimlerinde ağırlığınızı ortaya koymak için İstanbul programları derken bir türlü makamınıza oturup hizmete başlayamadınız… Artık İstanbul seçimleri de bittiğine göre Urfa’ya dönerek Urfalıdan aldığınız emanetin gereğini yapmanızı bekliyoruz.

Bu satırları bir köşe yazarı olarak değil, Urfalı bir vatandaş olarak yazdığımı düşünüp o şekilde değerlendirmenizi bekliyorum…

Şehiriçi toplu taşıma sorununu çözmek için abide kavşağı merkez olacak şekilde Organize Sanayi, Osmanbey Kampüsü ve Havaalanına üç hat üzerinden tramvay projesi yapılması gerekmektedir. Biliyorum ki, bu hemen birkaç yılda bitecek bir proje değil, ama siz “Bismillah” diyerek ilk kazmayı bir vurun elbet devamını getirenler olacaktır.

Adına Rabia dediğiniz bizim 100 yıllık Topçu Meydanımızda ve eski stadyumun yerine yapılan -sözde- AVM’nin üstündeki meydanda hiç bitmeyen tadilat işine artık bir son verin, bu iki meydan da onlarca kez tadilat yapıldığı halde bir türlü düzene girmemiştir. Yaklaşık 3 buçuk trilyona yapılan Topçu Meydanının son tadilatı esnasında saksılara ekilen ağaçları kaldırarak bu traji-komik görüntüye de son vermeniz de isabetli bir karar olacaktır.

Merkezdeki belediyelerimiz büyük çoğunluğu yüksek meblağlara kiralanmış olan 20’den fazla binada hizmet vermeye çalıştığı için hem vatandaş çok yorulmakta hem de belediyenin kasasından trilyonlarca lira kira ödenmektedir. Vatandaşın kolay ulaşabileceği merkezi bir konumda -tamamı hazine arazisi olan Paşabağı mevkii olabilir- belediyenin tüm birimlerini bünyesinde toplayacak büyüklükte bir hizmet binası yapılmalıdır.

Belediyelerdeki kiralık araç sayısı en alt seviyeye çekilmeli, kiralık araçlar ile ailece pikniğe gitmenin, çocukları okula, eşleri markete-pazara götürmenin önüne geçilmelidir.

Personel alımında veya terfilerde kişinin referansına göre değil, liyakatına göre işlem yapılmalıdır. Herkes kabiliyetine ve kapasitesine uygun görevlere getirilmelidir. Belediyelerde bu benim adamım, bu diğerlerinin adamı şeklinde bir ayrımcılık yapılmasına müsaade edilmemelidir.

Belediyelerimiz ciddi bir denetim yaparak işgal altındaki tarihi, turistlik alanlar, ören yerleri, apartman bahçeleri, parklar, çamlıklar, caddeler ve kaldırımları işgalden kurtarıp yeniden halkın kullanımına sunmalıdır. Özellikle “İmar Barışı” döneminde yüzlerce trilyon lira değerindeki birçok kıymetli alan adeta talan edilmiştir… Ve işin vebali, günahı da yeterli denetim yapmayan belediyelerin üstündedir.

Yaklaşık 6 yıldan beri karabasan misali üstümüze çöken Suriyelilerden kurtulmanın, en azından eğitimi, mesleği, sanatı olmayan sokaklarda serserilik yapanlardan kurtulmanın yolları aranmalı, topluma maddi ve manevi açıdan yük olanlar Urfa sınırları dışına hatta Suriye’ye gönderilmelidir.

Kontrolsüz, denetimsiz bir şekilde neredeyse her mahallede, her sokakta mantar gibi çoğalan cafe, nargile kafe, türkü bar gibi eğlence mekanlarının başta ruhsat ve çalışanların sağlık raporları olmak üzere tüm evraklarının denetlenerek onaylanması ve buralarda yapılan müziğin çevre binaları rahatsız etmeyecek bir ses seviyesine üstüne çıkmaması için gereken yaptırım uygulanmalıdır.

Belediyeler başlı başına hizmet kurumudur. Belediyenin yaptığı her hizmeti halka duyurmak için billboardlardan reklam etmesi ve bunun için para ödemesi israfın en bariz şeklidir. Bu konudaki savurganlığa son vermek gerekmektedir. İlimize gelen her devlet büyüğü için belediye adına billboardlara “Hoşgeldiniz” afişleri asmak kul hakkına girmekten başka bir şey değildir.

Halk otobüslerinin denetimi otobüs kooperatiflerinin yetkisine bırakılmayacak kadar önemlidir. Denetimler bizzat belediye görevlileri tarafından yapılmalıdır. Klimasını çalıştırmayan, gereğinden fazla yolcu alan, yolcuya hakaret eden, yüksek sesle müzik dinleyen, aşırı sürat yapan, parasını belediyeden tahsil ettikleri halde ücretsiz biniş kartına sahip olan yaşlıları otobüslerine almak istemeyenler tespit edilerek ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.

Daha bunlar gibi birçok beklentilerimiz olmasına rağmen siz değerli belediye başkanlarını bunaltmamak için hepsini bugün yazmayacağım… Bu yazdıklarımın takipçisi olacağım, yapılıp yapılmadığını sürekli kontrol edeceğim… Çünkü bu taleplerimizi gerçekleştirmeniz bir lütuf değil sizler için bir görevdir… Görevinizi tam ve eksiksiz yapmanız dileklerimle iyi çalışmalar diliyorum.