08 Nisan 2019 09:04

HAYATTAMISINIZ..?

Hepimizin kendine göre anlamlandırdığı ve anladığı kadar yaşadığı yaşam süresine (yani doğumundan ölümüne kadar olan süreye) hayat denir.

Hayat kimine göre bir nefes alıp verme, kimine göre göz açıp kapama, kimine göre de bir kapıdan girip diğerinden çıkmak olarak ifade edilse de ki yukarıda, ifadeler hiçbir şekilde yerine göre yanlış olmamakla beraber yaşanılan ya da yaşanılacak süre ile hayatı ve içinde var olan her şeyi küçümseme anlamını yüklemekle, bize verilen hayat nimetini kendimize ve etrafımıza zehir etmekteyiz.

Ne zaman şeb'le şekeri birbirinden ayırır ve şeb'in hakkını şebe, şekerinde hakkını da şekere verirsek işte o zaman hayat anlam kazanacak, hem hayat ve hem de biz hayat bulacağız.

Yukarıdaki hayatla ilgili bazı ifadeleri fenafil olan hiçlik makamında bulunan veli ve evliyaların ya da dâhilerin sözlerini hakkıyla anlamamız için o sözleri ne için ne zaman, nerede ve ne için söylediğini bilmemiz gerekmektedir.

Yoksa bir iki veciz kelimeyle hayatı anlamlandırmak zulümden öteye varmaz.

Nasıl olurda bu kadar küçümsediğiniz bir hayatta, başarıyı, başarılı olmayı, adaleti, iyi olmayı, iyilerle olmayı, iyilik etmeyi ve iyiliği emretmekle kalmayıp kötülere karşı mücadele edeceğiz.

Öyle ki kötüler dünyevi her açıdan kendilerini geliştirmiş ve bu gelişmişlikle yeryüzünün her tarafında eziyet ve zulümler ederken, bunlarla nasıl baş edeceğiz.

Hangi inanç, donanım, aksesuar, bilinç ve izan, organize, sistem bizi yaşadığımız daha doğrusu yaşamaya çalıştığımız dünyayı alev topuna getiren emperyalist ceberrut zalimlere karşı korunmamızı sağlayacak ve ne zamana dek kendimizi bile korumaktan aciz bir şekilde onların hegemonyası, sultası, oyun ve boyundurukları altında olacağız.

Evet, ve ne zamana dek iyiler iyi olmakla, ya da bir iki kelamla kendilerini avutup kötülerin oyuncağı olup, onların izin verdiği kadar hayatlarını yaşamayı kendilerine yakıştıracaklar?

Ne zaman ki kendimiz hayatı ve içindekileri olması gerektiği gibi anlamlandırır, bilgiyi kuşanır, Ahlak ve erdemi de eksik etmez, İnsan onur ve izzetine yakışır bir hayatı kendimize yakıştırır, yaşar ve yaşatmaya çalışırsak hayatı da kendisine yakışır bir şekilde yaşamış olacağız.

Yoksa sizin olmayan ya da size yakışmayan bir hayatın içinde olursunuz.

Gelin bize verilmiş olan hayatımızı yaşayalım, kimsenin hayatımızı anlamsız etmesine, anlaşılmaz kılmasına ve en nihayet kast etmesine müsaade etmeyelim.
Urfa Damga