05 Aralık 2018 09:47

URFA’DA ŞEHRÜL-EMİN OLMAK

URFA’DA ŞEHRÜL-EMİN OLMAK

Yaklaşmakta olan yerel seçimler nedeniyle belediye başkan adaylığına rekor sayıda başvuruların yapıldığı adeta aday enflasyonunun yaşandığını hepimiz biliyoruz. Başta Şanlıurfamız olmak üzere pek çok ilde sadece bir ilçe belediye başkanlığı için dahi olsa müracaatçı sayısının 150-200 arası rakamlarla ifade edilmekte.

Bu durum karşısında haliyle espri mahiyetli olsa dahi kendi kendimize sormadan edemiyoruz; “Urfa’da ne çok Urfa sevdalısı Şehrül-Emin varmış da haberimiz yokmuş”

Demek ki sayıları 200 leri bulan aday adaylarının hepsinin ortak derdi ; Urfa’nın gelişmesinden, imarından, kalkınmasından, turizminden, çöpünden, suyundan, trafiğinden, kanalizasyonundan, haşerelerle mücadele edilmesinden, çamurlu yollardan, halkın huzur ve refahından sorumlu olmakmış.

Vay lımıne.

Bu ağır yükü omuzlamak için de hepsi sabırsızlanmaktalar öyle mi?

Gözlerimizin yaşarmaması elde değil.

Şaka bir yana. Lütfen elimizi vicdanımıza koyarak karar verelim; sahi siz bu aday adaylarının samimi olduklarına inanıyormusunuz?

“İstisnalar kaideyi bozmaz” diyerek aday adaylarının özelliklerine, vasıflarına, tahsil ve bilgi durumlarına baktığımızda pek çoğunun bırakın bir il veya ilçeyi yönetmeyi kendini dahi yönetecek durumda olmadığını görmekteyiz. Şimdi siz bu tiplere kendinizi ve şehri emanet edebilirmisiniz?

Genel Merkezi Şanlıurfa’da olan UYSAD Genel Başkanı sayın Sıtkı Aloğlu anlatıyor. Bir belediye başkan aday adayına sormuş; “ İlçenizde pis sular açık vaziyette Fırat nehrine akıyor ne gibi çözüm düşünüyorsunuz?”

Aldığı cevap ; “Ben mühendismiyim? Bana ne DSİ düşünsün.”

Sayın Sıtkı Aloğlu ikinci kez soruyor; “Tahsiliniz nedir. En son hangi okulu bitirdiniz”

Yine ilginç bir cevap alıyor; “Okul okuyanlar ne yapmış ki hepsi boş geziyor.”

Sayın Sıtkı Aloğlu bu kez bir başka adaya soruyor;

“Suriyeliler için ne düşünüyorsunuz?”

Aldığı cevap; “Önce bir anket yaptıracağım. Halkın çoğu istemiyorsa Suriyelilerin hepsini geri memleketlerine göndereceğim.”

Aynı şekilde ben de bir aday adayına sormuştum;

“Vizyon nedir?” diye

Böyle bir kelime duymadığını söylemişti.

Neye aday olduğunu, görevini dahi bilmeyenlerin , vizyonu ve misyonu olmayanların, ilimden, bilgiden konuşma nezaketinden yoksun kişilerin Belediye Başkanlığı gibi önemli bir göre talip olmaları gerçekten çok düşündürücü.

Düşündürücü olduğu içindir ki bilinen bir hikayeyi hatırlamaktayız.

Rivayet odur ki, “çok eski zamanlarda valinin biri rüşvet, hırsızlık, iltimas vb kötü davranışları nedeniyle halkı bezdirir. Halk da birlik olup valiyi krala şikayet eder.

Kral halkı kırmayıp istekleri doğrultusunda valiyi görevden alarak yerine yeni bir vali tayin eder.

Görevden alınan vali halkı toplayıp usulen bir veda konuşması yapar:

“Ey ahali, beni şikayet edip tayinimi çıkarttınız ama benim artık sizden bir beklentim, bir isteğim kalmamıştı. Zira buraya gelirken boş bir sandıkla gelmiştim Sizlerden aldıklarımla sandığım dolmuştu. Şimdi benim yerime gelecek yeni vali de boş sandıkla gelecek. Allah yardımcınız olsun. Bunu siz istediniz.”

Yapılacak seçimlerin Urfa’mıza hayırlı olması dileğiyle …