12 Ağustos 2018 04:41

PAPAZ; SEBEP Mİ SONUÇ MU?

PAPAZ; SEBEP Mİ SONUÇ MU?



Biraz hafıza tazelemesi yaparak 2001 krizi ile bugün yaşadığımız ekonomik krizi mukayese edelim. 2002 yılı sonunda iktidar olan AKP hükümetleri klasik enkaz edebiyatı yaparak önceki hükümetlerin ülkeye hiçbir şey yapmadığını çok kötü bir ekonomik durum devir aldıklarını söyleyip durdular.


Oysa merhum Ecevit yönetimindeki hükümet Cumhuriyet döneminin en köklü ve en yararlı, kalıcı ekonomik düzenlemelerini yapmıştı. Bankacılık ve finansal sistemde yaptıkları düzenlemelerle ülkenin ekonomik yapısında çok önemli bir temel kurmuşlardı. Ve sonraki hükümet iyi bir ekonomik program ve profesyonel kadrolarla iyi bir ekonomik başarı sağlamıştı. O yapılanlar sayesinde 2008 krizi ‘teğet geçmiş, Reis de bu işi epeyi propaganda mevzuu etmişti.

Yaşadığımız ekonomik kriz; şahsen benim için hiç sürpriz olmadı. Benim(ki hiç ekonomiden anlamam) gibi bir çok insanın iki yıldan beri beklediği ve dillendirdiği bir durumdur. Bir süre önce Sn. Durmuş yılmaz; ‘’Natürü bilinmeyen bir cisim ülkemize yaklaşmakta’’ demişti de kimse durumu fark etmemişti; veya öyle davranmak işlerine gelmişti. Bence baskın seçim zaten bunun için yapıldı.

Bir çok konuda olduğu gibi Son beş yılda Türkiye çok kötü yönetildi. Kriz bu yanlışların sonucu ortaya çıktı. Ekonomik krizin salt ekonomideki hatalardan kaynaklandığını düşünmek; böyle izah edip çareler aramak ise başarısızlık sebebidir. Uluslararası ilişkilerdeki başarısızlık, dünyanın ‘’yalnız kurt devleti’’ olmak, Suriye olayında yapılan çok ciddi hatalar, hukuk sistemindeki ciddi aksaklıklar yaşadığımız ciddi krizin alt yapısını oluşturmuştur. Tabi bu durum ''Her şeyi en iyi bilen'' dünya liderine! anlatılamadı. Geri kalmış toplumlarda özeleştiri ve başarısızlık karşısında gereğini yapma kültürü ne yazık ki yok...

Şimdiki kabinenin ekonomi yönetimi çok yetersiz. Ülkemizde çok değerli ekonomistler var. İmkan verilirse büyük Türkiye asgari hasarla bu işten de çıkar. Nerede hata yaptık diye ciddi, ciddi düşünmek sorunları tespit ederek ona göre çareler bulmak lazım. Sanal suçlular(Şimdi de papaz ve Trump amca var)icat ederek sorunun üstesinden gelinemez. Söz konusu edilen sanal suçlular bu işin sonuçlarıdır; sebebi değil!.. Kaldı ki papaz sorunun böyle içinden çıkılamaz hal alması ise hukuk sistemimizin içinde bulunduğu ilkel durumun hatırlatan çok önemli ayrı bir göstergedir. Uzayan tutukluluk kararları, adli tatil diye bir ucube uygulama, uzayan hukuki süreçler ülkemizin yüzkarası durumu olarak dünyaya da tescil edilmiştir. Hukuk sisteminin içinde bulunduğu acınası durum ayrı bir yazı konusu olmalıdır.

Temel ekonomi kurallarını göz ardı edip temelsiz ‘’faiz düşmanlığı’’ yaparak yanlış uygulamalara devam edilir ;‘’ben bilirim, her şey benden sorulur’’ bilmişliğine devam edilirse kriz daha da derinleşir. Global ekonomi kurallarının bir parçası olan finansal sistemimiz; faize dayalı bir sistem olduğu halde bu sistem içinde kalınıp faiz düşmanlığı yapılarak sorunlara çare bulamazsınız.


Ekonominin gerektirdiği tedbirleri zamanında almazsanız sonuçta kriz duvarına çarparsınız. Tabii ki faiz güzel sevimli bir şey değil. Ekonominiz çok güçlü olur, cari fazlanız, sürdürülebilir yeterli döviz girdiniz olur; o zaman sistemi değiştirip faizi dışlayabilirsiniz. Gerektiği zaman bunu bir çare olarak kullanmadığınız da sonuç böyle olur...

Ülkemizin; yüksek cari açık, yüksek faiz ve yüksek enflasyon, sarmalından çıkartılması ve ihracatın arttırılmasının çarelerinin bulunması gereklidir.

ÇÖZÜM: Reis saraya; Damat eve dönüp çiçek sulamalı. Ekonomi profesörlerinden ve profesyonellerden kurulu iyi bir ekibe ekonomi teslim edilmeli. Her konuda LİYAKAT esasına dikkat edilmeli. Güzel ülkemin çözülmeyecek hiç bir sorunu yoktur...