26 Mayıs 2017 08:37

Timsahın Gözyaşları Ve URFASPOR

TİMSAHIN GÖZYAŞLARI VE URFASPOR

Urfaspor T.T.F.1.Ligden düşünce haliyle feryatlar da arş-ı alayı buldu.

Günah keçisi de hazırdı nasılsa!Vurun abalıya misali hemen yönetim ve siyaset hedefe konuldu.


Hayatında bir tek futbol maçını canlı olarak seyretmemişler bile futbol ve yönetim allamesi kesilerek bu feryad ü figana eşlik etmeye başladılar.

Niye yalan söyleyeyim,ben iktidara yakın cenahtan da bu düşme olayında referandumda Erdoğan’a büyük destek veren Urfa’nın FETÖ tarafından cezalandırıldığı gibi yaratıcı(!) ve üstün zeka örneği açıklamalar beklerdim.

Hayal kırıklığımı tarif edemem efendim!

Öncelikle futbolun da bir spor olduğunu ve her spor dalında olduğu gibi futbolda da çok başarılının yanında az başarılı da olacağını kabullenmemiz gerek.

Allah aşkına bir yarışmada herkes birinci olabilir mi?Ama güzel yurdumun insanları özellikle de futbolda yenilgiyi,başarısızlığı kabullenemiyor nedense!Peki başarının gelmesi için ne yapıyorsun denildiğinde verilecek pek cevap bulunmuyor.


O zaman sormak gerek:Ey Urfalı!Kaç maç Gap Arena’yı ful doldurdun?
Kaç maç statda yer bulamadığından dışarıda kaldın?Merkez nüfusu 1 milyona yaklaşan bir şehirde 30 binlik bir stad dolmuyorsa,dolmayı bir kenara bırakın neredeyse boş tribünlere oynanıyorsa varın taraftarlığı ve halk desteğini değerlendirin.

Edirne’de ikamet ettiğimden TV’de şahit olduğum görüntüler maalesef böyle.

Elini taşın altına koymazsan eleştirme hakkın da olmaz!Bir de 3-5 başarısızlık ardında teknik direktör hedefe konur;yuhalanır,istifası istenir ve tabii ki gönderilir…


Yeni gelen ala-yı vala ile karşılanır;en büyük sensin denir ve daha dün gelmiş adamdan yılların yanlışlıklarını düzeltip sihirli değneğiyle takımı şampiyon yapması istenir…Hal-i pür melalimiz budur işte!

Bu durum sadece spor ve futbol için geçerli değil ha!Siyasette de,şehirleşmede de,sosyal gelişme açısından da durum böyle vesselam.Urfa’da yaşadığım yıllarda dikkatimi çeken bir görüntü hala hafızamdan silinmedi.


Hangi parti binasının önünden geçerseniz geçin parti binasına girip çıkanların görüntüsü değişmez!Hemen hepsi şalvarlı ve kasketlidir!Köylü egemendir yani siyasette.Bu konuda hakkını inkar etmeyelim,MHP ve MSP için biraz farklılık gösteriyordu o yıllar.Bunun da sebebi Ülkücü hareketi ve MHP’yi ,ayrıca MSP ve Akıncılar hareketini Urfalı gençlerin organize etmesindendir.


Bu tespit sakın olaki köylüyü küçümsediğim anlamında düşünülmesin.Feodal yapının bir yansımasının tespitidir yaptığım.Ama asıl sebebi de eğitimli şehir insanının siyaseti bulaşılmaması gereken netameli bir alan olarak görmesindeki yanlışlığıdır.


Bugün her yanlışlığın temelinde siyaseti görenler bu sahayı genellikle eğitimsiz,pragmatist ve gücüne güç katma peşindeki feodalite artıklarına bıraktıklarını unutmamalıdırlar.Oysa Urfa’nın eğitimli,yetenekli,dürüst çocukları siyasetin içinde olsaydılar karikatürize edilen,fıkralaştırılan belediye başkanları bu şehrin kaderinde rol üstlenemezlerdi.


Bir rahmetli Kadri Barut’un,Allah ömrüne ömür katsın Ahmet Eşref Fakıbaba’nın bu şehire verdiklerinin yüzde birini bile veremeyenler bu şehrin kaderinde söz sahibi olduysalar eğer,sebebi şehirli Urfalının siyasete bigane kalmasıdır.


Ayrıca maalesef kurulu düzen emme basma tulumba gibi liderin her dediğine baş sallayanları kolladığından eğitimliler şehirliler de ilk fırsatta sistem dışına atılıyordu.Bir süre Doğru Yol Partisi’nde siyaset yapan Urfa Akçakale’nin değerli evladı Mehmet Yalçınkaya’nın yaşadığı serüven de bu durumun ispatıdır.


İlk seçildiği yıl sandık kurullarında oynanan oyunla ekarte edilen bu eğitimli ve donanımlı arkadaşımız daha sonra seçilmiş ve bir dönem sonunda parti içi ayak oyunlarının kurbanı olmuştur.

Oysa şehir ve ilçe merkezlerinin eğitimli,donanımlı insanları ellerini taşın altına koyup siyasette yer alsaydılar parti yapıları da değişmek zorunda kalırdı.

Bu yüzden Urfaspor’un ligden düşmesiyle koparılan fırtına bana pek samimi gelmiyor.Gerçekten yaz kış demeden Urfaspor’u samimi duygularla destekleyen,yağmur çamur demeden ve her halükarda

desteğini esirgemeyen GERÇEK TARAFTARI tenzih ederek söylüyorum bunları.O cefakarlar her zaman vardırlar.Sporun da siyasetinde kahrını çeken ve yükünü taşıyanlar onlardır.

Urfaspor’un başarısını isteyenler LİVERPOOL TARAFTARININ MUHTEŞEM SLOGANINDAN DERS ALMALIDIRLAR: 'You will never walk alone (Asla yalnız yürümeyeceksin)'…Tabii yalnızca başarının taraftarları için bu asla bir anlam ifade etmez…