|
Görünümüne alışık olduğumuz artık bizim için rutin hale gelen nisan ayına girilmesi ile binlerce ailemiz yeterli istihdam alanı olmadığı için çok zor ve ilkel şartlarda maliyeti düşürmek için mecburiyetten hayatlarını riske ederek emniyetsiz bir şekilde çalışma alanı buldukları başka illere göç etmek zorunda kalıyorlar. ŞANLIURFA da ailelerin ortalama çocuk sayısı 4-5 olarak bakıldığında binlerce çocuğumuz okul kıyafetleri yerine işçi tulumları giymek zorunda kalıyorlar .
Fiziksel gelişimini tamamlamamış bu minik yavrular ,bedenlerinden daha ağır yük altında çalışmak zorunda kalıyorlar . Çocukluklarını yaşamadan beynini pamuk, fındık, şeker pancarı tarlalarında aile bütçesine daha fazla ne kadar katkıda bulunabilirim diye yoran 6 ayı tarlada 6 ayı okulda geçen çocuklarımızdan eğitim ve öğretimde başarılı olabilmelerini beklemek onlara büyük haksızlık olur .
Sorun onlarda değil onları o şartlara mahkum eden bizleriz! Teknolojinin hızla gelişimi ve kullanımının artması magazinsel programlar ve diziler, aynı şehirde mahalleler arası fiziki ve maddi imkan uçurumu akranlarıyla kendisini kıyaslayıp gelecek vaat edemediğimiz sosyal kültürel ve sportif faaliyetlerde bulunabileceği alanları yapmadığımız için zehir tacirlerinin hedef kitlesi olan arayış içerisindeki mutsuz gençlik bu tuzağa düşmektedir.
Samimi olalım şapkamızı önümüze koyalım biz bu gençler için ne yaptık ?
Uçsuz bucaksız verimli topraklara sahip sanayileşmeye, gelişime, coğrafik şartları elverişli olan bu memlekette sanayisi hammadde işlemesinden öteye neden gitmiyor. Çünkü biz kolay para kazanmak peşindeyiz . Arsa rantçılığı,döviz,altın,tefecilik,mal stoku yani anlık fırsatçılarız.Halbuki gelişmiş toplumlar yatırımla yeni istihdam alanları sanayileşmeyle sorunlarını çözmüşlerdir.
Buradaki ve dışarıdaki iş adamlarımıza sesleniyorum…!
Gelin gençlerimize sahip çıkalım. Onlara oldukları yerde istihdam ve gelecek sağlayalım.Bu toplumsal hastalığa hep birlikte çare olalım.
Bunları yaparken toplumun uyanışında sorgulayıcı hale gelmesinden koltuk ve ikbal korkusu olan birileri hak etmediği riyakati ve ehliyeti yetersiz olan birilerinin hidayeti ile bir yerlere getirilen bazı şahıslar makamını ve yetkisini kendisini, oraya getiren kişinin direktifi doğrultusunda kullanmakta olup yatırım,istihdam,toplumsal hastalıkları tedavi etmeye çalışan insanların şevklerini kırmak vazgeçirmek için sudan bahaneler üreterek haksız cezai müeyyidelere çarptırarak yıldırma sindirme peşindedir.
Devletimiz memleketimizin gelişimi, gençlerimizin eğitimi için vardır. Fevr i engelleme çabaları Nehir’e karşı durmak gibi sonuçsuz kalacaktır. Bu kişiler toplumun vicdanlarında mahkum olarak kalacaklardır.
Eğitim istihdam sorununu çözmüş refah düzeyi artmış maddeye değil bilime ve maneviyata bağlı gelecek korkusu olmayan Barış içerisinde yaşayan bir Şanlıurfa ve Türkiye gençliği hayal değildir."
|