BEKİR SÜZER VE AHMET DÖRTBUDAK!

24 Şubat 2021 02:13

URFAPRESS Yazarı,Hüseyin GÜZEL'in kaleminden hayata örnek olması gereken bir hikaye.İşte o köşe yazısı: 

 


BEKİR  SÜZER  DOSTLUK  BUDUR İŞTE !

ŞURKAV Kurucu Mütevelli Üyesi Müslüm SÜZER 1982  yılında babası Bekir SÜZER’in Urfa Meteoroloji Müdürlüğü yaptığı dönemde şeker hastalığı nedeniyle kısmı felç oluşunu şöyle anlatıyordu.

Babamın hastalandığı dönemde Urfa’da hastalığın uzmanı doktor bulmak pek de mümkün olmayacak bir düzeydeydi.  Halkın tamamı kocakarı ilaçlarında, bitkisel ilaçlarda ve manevi dualarda çare aramaktalardı.

Babam da herkes gibi evde tedavisini sürdürmekteydi. Bir çok eş dost geçmiş olsun dileklerinde bulunarak babamı evde  ziyaret etmektelerdi. Bu ziyaretçilerden biri de babamın samimi dostu, kan kardeşi konumunda ,zor günlerde iki elim kanda olsa bile bırakır senin yardımına koşarak gelirim diyen dostluk güveni vermiş biri olarak babamın dost olarak bildiği , Haşimiye Meydanı’nda Berber Babe Ahmet Usta lakaplı  Ahmet DÖRTBUDAK amca da babamın ziyaretinde bulunmuştu.

Ahmet DÖRTBUDAK Amca:  “Bekir kardaş, üzülme. Benim senin gibi çok  iyi  dostum olan doktordan rendavu aldım, cumartesi sabah gelip seni doktora  götürecağam. Seni  iyi bir muayene  etsin diye.  Ben doktordan konuştum helle bi  doktora gidelim bağalım inşallah iyi olur . Seni de  o gün aklında kalsın, cumartesine  hazır ol inşallah iyi olur bir şeyin kalmaz geçer gider diyerek ,babamdan Ahmet Amca cumartesi günü  sabahına sözleşileştiler.

Söz konusu cumartesi  günü sabahı babam takım elbisesini giydi hazır bir vaziyette, Ahmet DÖRTBUDAK Amcanın gelmesini bekledik.

Ahmet DÖRTBUDAK Amca, cumartesi günü yazın sıcağında sabahın saat dokuzunda gecikmeli  olarak gözleri gözyaşıyla kızarmış, yanakları ıslak bir halde evde bekleyen babamın  yanına geldi.

Ahmet Amca babama dönerek : “Bekir Kardaş, geciktiğim için beni bağışla çokça özür diliyem . Dün gece kardaşım rahmetti rahmana kavuştu vefat etti . Mağlumiz defin işleriyle uğraştık, cenazeyi  Hasan Padişah Camiine bıraktık . Cenazeyi öğle namazına mütakiben kaldıracağız. Bu arada, ben de seni doktora muayene etmek için geldim.  Bundan dolayı geciktim; hakkını helal et

, seni bekletiğim için tekrar tekrar özür dilerem kardaş. Hadi bu arada şimdi senden beraber muayene için doktora gidelim daha cenazenin kalkmasına zaman var.

 Biz senin bu muayene işine bir bakalım.  Korkma ben yine cenazeye yetişirim, sen merak etme diyerek, samimi bir israr içinde bulunarak babamdan konuştu.  Doktorun muayene yeri de Yıldız  Meydanı’ndaydı.

Babam da gözü yaşlı bir şekilde doktora gitmeyi  kabul etmeyerek, Ahmet DÖRTBUDAK Amcaya  gözlerinden yaşlar akarak dönüp şöyle dedi :  “Ahmet kardaş, sen hiç üzülme. Böylesi bir günde sizin cenazenize katılamadığım için taziyenizde oturamiyacağımdan dolayı aslen ben de sizden hem  özür diler hem de hakkını hellaetmeyi  istiyem diyerek, Ahmet amcayla babam karşılıklı göz yaşı içinde helalleşerek birbirlerinin gönlünü alarak konuştular .  

Sanki o anda babam hastalığını, Ahmet Amca da sanki kardeşinin ölümünü unutmuş gibi bir moral içindelerdi.

” İki Elim Kanda Olsa Gelirem” diye verilen bu sözün manası; Bekir SÜZER ile Ahmet DÖRTBUDAK arasında oluşan dostluk sevgisindeki anlam bu olsa gerek.

Tüm  dualar, tüm fatihalar, bu değerdeki şahsiyetlerin üstüne olsun!

Başta dedik ya :

BEKİR   SÜZER  DOSTLUK  BUDUR  İŞTE!

BEKİR  SÜZER  DOSTLUK  BUDUR İŞTE !


 


ŞURKAV Kurucu Mütevelli Üyesi Müslüm SÜZER 1982  yılında babası Bekir SÜZER’in Urfa Meteoroloji Müdürlüğü yaptığı dönemde şeker hastalığı nedeniyle kısmı felç oluşunu şöyle anlatıyordu.


 


Babamın hastalandığı dönemde Urfa’da hastalığın uzmanı doktor bulmak pek de mümkün olmayacak bir düzeydeydi.  Halkın tamamı kocakarı ilaçlarında, bitkisel ilaçlarda ve manevi dualarda çare aramaktalardı.


 


Babam da herkes gibi evde tedavisini sürdürmekteydi. Bir çok eş dost geçmiş olsun dileklerinde bulunarak babamı evde  ziyaret etmektelerdi. Bu ziyaretçilerden biri de babamın samimi dostu, kan kardeşi konumunda ,zor günlerde iki elim kanda olsa bile bırakır senin yardımına koşarak gelirim diyen dostluk güveni vermiş biri olarak babamın dost olarak bildiği , Haşimiye Meydanı’nda Berber Babe Ahmet Usta lakaplı  Ahmet DÖRTBUDAK amca da babamın ziyaretinde bulunmuştu.


 


Ahmet DÖRTBUDAK Amca:  “Bekir kardaş, üzülme. Benim senin gibi çok  iyi  dostum olan doktordan rendavu aldım, cumartesi sabah gelip seni doktora  götürecağam. Seni  iyi bir muayene  etsin diye.  Ben doktordan konuştum helle bi  doktora gidelim bağalım inşallah iyi olur . Seni de  o gün aklında kalsın, cumartesine  hazır ol inşallah iyi olur bir şeyin kalmaz geçer gider diyerek ,babamdan Ahmet Amca cumartesi günü  sabahına sözleşileştiler.


 


Söz konusu cumartesi  günü sabahı babam takım elbisesini giydi hazır bir vaziyette, Ahmet DÖRTBUDAK Amcanın gelmesini bekledik.


 


Ahmet DÖRTBUDAK Amca, cumartesi günü yazın sıcağında sabahın saat dokuzunda gecikmeli  olarak gözleri gözyaşıyla kızarmış, yanakları ıslak bir halde evde bekleyen babamın  yanına geldi.


 


Ahmet Amca babama dönerek : “Bekir Kardaş, geciktiğim için beni bağışla çokça özür diliyem . Dün gece kardaşım rahmetti rahmana kavuştu vefat etti . Mağlumiz defin işleriyle uğraştık, cenazeyi  Hasan Padişah Camiine bıraktık . Cenazeyi öğle namazına mütakiben kaldıracağız. Bu arada, ben de seni doktora muayene etmek için geldim.  Bundan dolayı geciktim; hakkını helal et


, seni bekletiğim için tekrar tekrar özür dilerem kardaş. Hadi bu arada şimdi senden beraber muayene için doktora gidelim daha cenazenin kalkmasına zaman var.


 


 Biz senin bu muayene işine bir bakalım.  Korkma ben yine cenazeye yetişirim, sen merak etme diyerek, samimi bir israr içinde bulunarak babamdan konuştu.  Doktorun muayene yeri de Yıldız  Meydanı’ndaydı.


 


Babam da gözü yaşlı bir şekilde doktora gitmeyi  kabul etmeyerek, Ahmet DÖRTBUDAK Amcaya  gözlerinden yaşlar akarak dönüp şöyle dedi :  “Ahmet kardaş, sen hiç üzülme. Böylesi bir günde sizin cenazenize katılamadığım için taziyenizde oturamiyacağımdan dolayı aslen ben de sizden hem  özür diler hem de hakkını hellaetmeyi  istiyem diyerek, Ahmet amcayla babam karşılıklı göz yaşı içinde helalleşerek birbirlerinin gönlünü alarak konuştular .  


 


Sanki o anda babam hastalığını, Ahmet Amca da sanki kardeşinin ölümünü unutmuş gibi bir moral içindelerdi.


 


” İki Elim Kanda Olsa Gelirem” diye verilen bu sözün manası; Bekir SÜZER ile Ahmet DÖRTBUDAK arasında oluşan dostluk sevgisindeki anlam bu olsa gerek.


Tüm  dualar, tüm fatihalar, bu değerdeki şahsiyetlerin üstüne olsun!


 


Başta dedik ya :


BEKİR   SÜZER  DOSTLUK  BUDUR  İŞTE!