"AKP ŞAPA MI OTURDU..?"

16 Mayıs 2019 00:03

URFAPRESS yazarı Osman Ataman BİNER'in kaleminden.İşte o köşe yazısı: 

AKP ŞAPA MI OTURDU 2 

8 yıl önce Suriye olaylarının henüz başladığı günlerde,09 Aralık 2011 tarihinde yazdığım AKP ŞAPA MI OTURDU başlıklı yazımda değindiğim noktaları fersah fersah aştığımız bugünlerde AK Parti’nin Suriye politikalarının üstünden tekrar geçmek elzem oldu! 

Devlet yönetmek,hele hele dış politikada keskin kararlar almak bizler için elbette “bekâra karı boşamak”kadar kolaydır.Sırtımızda küfe yok ki!Ancak devletin derin mahfillerinde sahip olunan bilgiler ışığında verilen kararların sorgulanması da o kadar kolay olmamalı!...Şahıs olarak kızmakta,eleştirmekte özgürüm…Neden Suriye’ye müdahalede bu kadar gecikildi?…Suriye’nin kuzeyine müdahalenin gerekli olduğu Suriye’de karışıklıklar başlar başlamaz belli olmuştu zaten!Dost sohbetlerinde isyan ettiğimi çok iyi hatırlıyorum…O dönemde Suriye’ye girilseydi bugünkü gibi İdlib’te Rusya’yı,Münbiç ve Fırat’ın doğusunda ABD’yi ikna mecburiyetimiz de olmayacaktı!...Ne kadar haklıyım değil mi?Ben başbakan olsaydım..diye esip gürlemek kadar kolay!..Oysa 15 Temmuzdan sonra da şöyle düşünmeye başladım:Acaba siyasi irade Suriye’ye girme iradesi gösterseydi,bugün çoğu tutuklu,bir kısmı da NATO'ya sığınmış olan generallerle bu iş nasıl olacaktı? 

Bu soruya cevap vermeden önce eski “Özel Kuvvetler “mensubu emekli binbaşı ve güvenlik danışmanı Mete YARAR’dan dinlediğim bir anektodu kendi ifadesiyle nakledeyim: “Nusaybin'le ilgili bir olay anlatayım; çatışmalar başladı ve ilk olarak bir tugay komutanı yönetiyordu. Bir tugay komutanı daha verildi. Bu ikisiyle ilerleme döneminde 60'a yakın şehit verdik ve ilerlenemiyor. O sırada, Hulusi Akar Paşa bölgede denetlemeler yaptı. Arkasından Tunceli'den tugay komutanı bölgeye gitti. Nusaybin üç sektöre bölündü. O general geldikten sonra, hiç şehit vermeden büyük bir bölümü temizledi. O temizliği yapmayanlar daha sonra, 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'cü olarak tutuklandı.”(Bütün bölgedeki toplam şehidimiz güvenlik görevlisi olarak 793’ü bulmuştur.Mehmetçik adeta kurbanlık koyun gibi ölüme gönderilmektedir.Bu sayıya sivil şehitler dahil değildir.Sivil şehit sayısı da 314’tür.) 

Şimdi yukarıdaki anektodu da hesaba katıp ve 15 Temmuzda sınır boylarında görevli generallerin büyük çoğunluğunun kalkışmaya destek verip tutuklandıklarını da göz önüne alınca böyle bir askeri yapıyla Suriye’de bir operasyona kalkışmanın ülkeyi resmen bataklığa sokmak olacağı aşikardır…Dediğim gibi devlet aklı ve bilgisi olaylara farklı bakar… 

Fakat…her şeye rağmen Erdoğan’ın fazla ahlaki tavırlar sergilemeye bir son vermesinin zamanı geldi diyorum.Oyunu kurallarına göre oynamak gerekir!Karşındaki şer odaklarının hiçbir ahlaki kaygısı,ilkeli duruşu yoksa sen de oyunu ona göre oynamalısın,diyorum.Adamların hiçbir dediği bir dediğini tutmuyor.SÖZÜN ÖNEMİ YOK!...Dün düşman olduğuyla çıkarı gereği anında işbirliği yapıyor!İLKE SIFIR!..DOSTLUK VE DÜŞMANLIKTAN ÖTE ÇIKARLAR ÖNCELİKLİYSE…BİZİM DE ARTIK ÇIKARIMIZI DÜŞÜNMEMİZİN ZAMANI GELDİ DE GEÇİYOR BİLE!..Esad halkını bombalamış,masum insanları katletmiş…Tamam da bunu bizden başka dert eden yoksa biz de tavrımızı ona göre koymalıyız!...Acilen Suriye ile işbirliği yapılmalı…Öyle el altından,alt düzey falan da değil…Kardeşim koskoca ABD başkanı hakaret ettiği K.Kore başkanıyla üç gün sonra kol kola giriyorsa biz neden çıkarımız için Esad’la konuşmayalım…Hatta 8 yıl öncesinden daha ileri seviyede kanka olurum!Çünkü Suriye şu anda ekmeğe muhtaç!Trajik bir biçimde yardıma ihtiyaçları var!Çok zordalar!En kolay yardım da Türkiye’den yapılır…Türkiye öncelikle hiçbir şart öne sürmeden yardım tırlarını Şam’a göndermelidir…Yiyeceğinden ilacına,giyeceğine kadar ihtiyaç duyulan tüm malzemeler Şam Hükümeti’ne servis edilmeli…Bu tükürdüğünü yalamak değildir!Devlet yönetiminde pişpirikçi aklı 

geçerli olmaz.Şartlara göre esnek politikalar dönemindeyiz.Ulaşımın,iletişimin,ticaret ve ekonominin boyut değiştirdiği bir dönem 80 yıl öncesinin şartlarıyla değerlendirilemez!Savaşların bile boyutu değişti…Terör ve terörist kavramları güncellendi!Artık kolay kolay ordular karşılaşmıyor…Vekalet savaşları var artık!Terörist baktığın pencereye göre değişiyor…Benim için terörist olan onun için ortak olabiliyor…Peki böylesi bir dönemde salt ahlaki anlayışla hareket etmek karşımızdaki kıvraklıkla mücadelede bizi hantallaştırır. 

Son günlerde batıdan gelen baskı ve algı yönetimiyle ikinci bir çözüm süreci havası yayılmaya başlandı.Bu tamamen Türkiye’yi baskılama operasyonudur.Çünkü PKK asla böyle bir şeye yanaş(a)maz.APO’nun avukatı aracıyla yayınladığı açlık grevlerine bitirme,Suriye’de Türkiye ile uyumlu hareket etme çağrılarını bile sansürleyen KCK/PKK Türkiye’nin insiyatif almasını istemez.Çünkü hamileri böyle istemekte.O zaman Türkiye’nin yapacağı şey de bu konularda insiyatif alarak farklı projeler geliştirmek…Ortada bir maşa varsa ateşi başkaları tutsun.Biz değil! 

Kısacası Ortadoğu’da sular ısınır,Doğu Akdeniz’de savaş pozisyonları alınıp Türkiye karşıtı bloklar oluşturulurken Türkiye’nin de yepyeni ve hatta şaşırtıcı adımlar atmasının,politikalar üretmesinin zamanı gelmiştir.İlkeler çıkarları ötelememeli!