Çağlar Yılmaz Urfapress'e Konuştu

25 Mayıs 2018 00:41

Urfa MHP 2. Sıra Milletvekili Adayı Ömer Çağlar Yılmaz URFAPPRESS'e önemli açıklamalarda bulundu. 
ŞANLIURFA MHP MİLLETVEKLİ 2.SIRA ADAYI ÖMER ÇAĞLAR YILMAZ, GAZETEMİZ MUHABİRİ NECDET KARADENİZ’E KONUŞTU.

ÖMER ÇAĞLAR YILMAZ: HEMŞERİLERİM LŞANLIURFA’DA MHP’YE BİR ŞANS VERMELİ VE BİZLERİ DENEMELİ. İNŞALLAH PİŞMAN OLMAYACAKLARDIR.

ÖMER ÇAĞLAR YILMAZ: GAP’IN BİTİRİLMEMESİ İHANETTİR.

ÖMER ÇAĞLAR YILMAZ: İTTİFAKTA BULUNMAM YANLIŞI GÖRMEYECEĞİM ANLAMINA GELMEZ.

ÖMER ÇAĞLAR YILMAZ: ABD’DE VERİLEN SAĞLIK HİZMETİNİ, BİZ NİYE VATNDAŞIMIZA VERMEYELİM?

N.K: Ş.Urfa MHP 2.Sıra Adayı Sayın Ömer Çağlar Yılmaz ile beraberiz. Sayın Çağlar öncellikle sizi tanıya bilir miyiz?

Ö.Ç.Y: Ankara doğumlu olmakla beraber Ş.Urfa- Siverek nüfusuna kayıtlıyım. Bütün ailem Siverek’te. Babamın devlet memurluğu nedeniyle birçok yeri dolaştık. Bunlardan biri de Şanlıurfa- Karaköprü. Daha sonra Bingöl, Ankara, Kıbrıs gibi çeşitli yerlerde görev aldı. Üniversiteyi, Ankara – Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okudum. Uzmanlığımı da kardiyoloji branşında yaptım. Bir kalp doktoru olarak bütün ailemin de burada olması ve memleketime hizmet etme isteği sebebiyle Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesinde kalp doktoru olarak hizmet vermeye başladım. Daha sonra dernek, vakıf ve parti görevlerimden dolayı buradan ayrılıp Ankara’ya döndüm. Ankara’da şu an MHP MYK’da görev alıyorum. Aynı zamanda özel bir hastanede yönetici ve kardiyolog olarak çalışıyorum.

N.K: Sayın Yılmaz, Siverek Belediye Başkanı Resul Yılmaz ile kuzen olduğunuz söyleniyor. Bu doğru mu?

Ö.Ç.Y: Resul Ağabey yakın akrabamdır, amcazademdir. Ailemiz Karahan mensubudur. Şerdil Karahan’da akrabamızdır.

N.K: Geçen seçimlerde bir doktor arkadaşımız 2.sırada bir ilkokul mezunu olması ve 11.sırada uzman doktor olması ve 11.sıradaki adayın daha fazla çabalaması dikkatlerden kaçmadı. Bu azim nereden geliyor?

Ö.Ç.Y: Geçen yıl onuncu sıradaydık burada şimdi ikinci sıradayız. Partiler seçim bölgelerinin taleplerine göre listeler hazırlar birazda. Burada böyle noktalar dikkat çekmiyor demektir. Ki partimin yaptığı her liste benim için uygun listedir. Azim noktasına gelince ise; ben bu topraklarda hekimlik yaptım. Hekimlik demek sürekli dışarısıyla iletişim halinde olmak demektir. Eğer biraz duyarlı bir insansanız onların hayat hikâyelerine de ortak olursunuz. Ailevi problemleri, stresleri birçok şeyine dâhil oluruz insanların. Ben yurtdışında da çok fazla bulundum. 6 ay Amerika’da staj yaptım. Oradaki insanların aldıkları hizmeti gördüm. Türkiye’de de birçok yerde bulundum. Ve memleketimdeki insanların aldığı hizmeti de gördüm. Ve dedim ki neden bizim insanlarımızda böyle bir hizmet almasın, neden aynı standartlara sahip olmasın? İşte bu niyetle, Allah inancı ve davamıza olan inancımızla yola çıktık. Önümüzde ne var bilmiyorum ama bu seçimin sonucu ne olur bilinmez ama olumsuz da olsa biz aynı inançla yolumuza devam edeceğiz.

N.K: Peki üç kere temeli atılan ancak hala bir taş dahi konulmayan şehir hastaneleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Yine bizim Mehmet Akif İnan Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’nde 300 tane uzman doktorumuz olduğu halde neden başhekim vekâletine bir pratisyen doktor bakar? Bir hekim olarak sizin bu konudaki fikriniz nedir? Belki bu sorulara ittifak halinde olunan kesimle alakalı olduğu için cevaplamak istemeyebilirsiniz fakat ben yine de sorayım istedim.

Ö.Ç.Y: Yöneticilik ayrı bir meziyettir. Bu noktada uzman ya da pratisyen hekim olması önemli değil dediğim gibi yöneticilik ayrı bir meziyet. Ayrıca ittifak halinde bulunmak doğruya doğru, yanlışa yanlış demekten alıkoyamaz beni. Şanlıurfa sağlıkta en kötü illerimizden biri. Ak Parti hükümetinin sağlıkta attığı, bizim de desteklediğimiz olumlu adımlar dışında eksik kalan noktalar var elbette. Özellikle Urfa’da sağlık ve eğitimin ülkenin ortalamasında en geri kalmış illerden biri. En çok hekim istifasının olduğu, en çok hekime şiddetin olduğu yer Şanlıurfa. Bunların sebepleri araştırmalı. Demek ki hekimlerin hizmet vereceği, insanların hizmet alacağı noktada sıkıntılar var. Yine şehir hastaneleri Adana, Mersin, Isparta gibi illerde hizmete girdi. Evet, uyum süreci, geçiş süreci sancılı olacak. Bakın çok yataklı büyük hastaneleri yönetmek zordur. Bu dünyanın her yerinde de böyledir. Bunun için akılcı insanlar lazım. En başta biz ne istiyoruz bu önemli. Bize yakın aileden biri mi yoksa gerçekten dava adamı oradan oraya koşuşturacak yetenekli birini mi arıyoruz buna karar vermeliyiz. Bakın ben Urfa

merkezi tercih ederken de hizmet için tercih ettim. Yoksa ailemin bulunduğu Siverek’i tercih ederdim, daha rahat bir dönem geçirirdim. Ama amacım memleketime hizmetti. Yine aynı amaca hizmet ediyorum. Cumhur ittifakının getirdiği avantajlarla da sıkıntıları çözmek amacım.

N.K: Urfa’da sıkıntılar dağ gibi. 1978 yılında Güneydoğu Gazetesi’ni çıkardık ve manşetler attık; Urfa’da sınıflar bugünkü sayıyla 50 -60 civarı. 2018 yılına geldik yine aynı manşetleri atıyoruz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Ö.Ç.Y: Ben hep derslerine çalışan, prensip sahibi bir karaktere sahip oldum. Pısa skorlaması denen skorlamalar vardır. Biz ülke olarak da oldukça gerilerdeyiz. Urfa’da Şırnak’tan bir önce sırada geliyor. Bizim evlatlarımız mevsimlik işçilik yüzünden nisan ayında kopup kasıma kadar gelemiyorlar ve çocukları da mecburen kendileriyle götürmekteler. Bu süreçte yaşadıkları sıkıntılar, geçirdikleri kazalar başlı başına bir problem. Mevsimlik işçiye ihtiyaç duyuyorsak üretimde sorun var demektir, tarımda ve istihdamda sıkıntımız var demektir. Eğitim ile ilgili problemlerden biri taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışmamız. Bir sınıfta 3 öğretmen değiştiriyorsak öğretmenimiz için de öğrenci içinde sıkıntılı bir durum içerisindeyiz demek ki. İşte vekil olmak istememizdeki sebep bu. Bu noksanlıkları, 14 vekil kotalı böyle bir şehrin bu atıl vaziyetten kurtarılmasını istediğim için.

N.K: GAP Projesini izliyoruz. GAP’ın kalbi olan Urfa’da Viranşehir –Siverek - Hilvan ovalarının sulanamamasına nasıl bakıyorsunuz?

Ö.Ç.Y: Bu bir ihanettir. İhanettir çünkü Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yatırımını GAP Projesi’ne yapmıştır. Bu bölge ve bu bölgedekiler kalkınabilsin diye. Bizim burada Torku’yu katlamış olmamız gerekirdi. Torku bir kooperatifti. Siyasilerin desteğiyle büyüyen, gelişen ve karı çiftçilerin elde ettiği ürünlerini birçok şehre pazarlayan çok yararlı bir oluşum. Konya’da 16 fabrikaları var ve birçok kişiye istihdam alanı yaratıyor. Bizim sıkıntımız ise Ankara’dan birinin Urfa’yı bizim kadar bilmesinin mümkün olmadığını unutmak. Onlar bize bir kapı açtı ve biz bu yoldan yürümeliyiz. Bizde gerekenler var aslında; verimli arazilerimiz var, suyumuz var. Ancak konuya gereken önem verilmemiş, sulama problemi, elektrik problemi, açılamayan kanallar derken olması gerekenler ne yazık ki bu konuda da yapılamamış.

N.K: Tarım arazilerimizin imara açılması ciddi bir sıkıntı. Sizce bu nasıl önlenecek?

Ö.Ç.Y: Bu sadece Urfa’nın değil Türkiye’nin kanayan yarası. Bir parça rant için verimli arazilerimiz elden gidiyor. Urfa’nın birlik olması lazım. Bakın HES’lerde insanlar birlik olarak kendileri için, yanlış olanı, sıkıntılı olanı fark ettirdiler. En büyük çözüm bir arada olmak. Ben vekil seçilirsem tarımın kalkındırılması, mevsimlik işçi problemi, kültür turizmi için tüm hemşerilerimle bir arada olup mücadele edeceğim. Daha öncede bu sözleri verenler olmuştur elbette anacak Urfalıların bizi meclise gönderip denemesini istiyoruz ve pişman olmayacaklarına inanıyoruz. Sefer Allah’ın emri zafer takdiridir. Biz bu sefer çıktık. İnşallah hemşerilerim Urfa’da MHP’ye bir şans verir ve zafere birlikte kavuşuruz.

N.K: Son olarak ülkü ocaklarıyla parti arasında bir iletişimsizlik varmış gibi gözüküyor. Seçim startını vermişken sizden tüm partililere ve vatandaşlara bir çağrı alabilir miyiz?

Ö.Ç.Y: Biz seçim startın verdik, seçim ofisini hazırlıyoruz. Ülkücü kardeşlerimizin, destekçilerimizin ve hemşerilerimin bizi yalnız bırakmayacaklarını düşünüyorum. Hepsi ağabeyim, hepsi kardeşimdir. Ülkücülük bir iman harekâtıdır. Adalet insanı, gönül insanı olmak demektir. Biz biliyoruz ki bir olursak güzel işler yapacağız. Bizler beraber yürüyelim. 24 Haziran gecesi de hepimiz bu kıvancı beraber yaşayalım.

N.K: Teşekkür ederiz. Başarılar dilerim.

Ö.Ç.Y: Teşekkür ederim.