C.REHAVİ VE GÖBEKLİ TEPE!

26 Nisan 2013 05:17

URFAPRESS yazarı C.REHAVİ'nin kaleminden,kendine has üslubuyla yazdığı köşe yazısı..."İNGİLİZLER GÖBEKLİ TEPE'YE HAYRAN KALDI!"  

"İNGİLİZLER GÖBEKLİ TEPE'YE HAYRAN KALDI!"

Telegraph gazetesi, Şanlıurfa'daki Göbekli Tepe'yi antik çağın yeni harikası ilan etti.

Evet… Haber başlığı bu…

Haberi yapan “Haberler nokta Kom…

Belki o da, bu haberi başka başka kaynaklardan almış olabilir…

Kaynağını bilmiyor tabi ki!

Bizimkilerde Göbekli tepe’yi duyar duymaz hemen sosyal medya âlemini harekete geçirmişler.

Paylaşıyorlar, beğeniyorlar, tiwitliyorlar, tizikliyorlar!

Niye?

E…içinde Göbekli tepe geçmiş!

İngilizler hayran kalmış, bütün dünya Göbekli tepe’ye kurban olmuş!

Pekiiii beğenirken paylaşırken, tiwitlerken, neden haberin içeriğini okumuyoruz?

Yazılanlar; doğrumu yanlış mı dönüp bakmıyoruz?

Ne yazık ki, haberin içeriğine bakan yok!

Haberi göz ucuyla okuyan da yok!

Körlamadan; paylaşan çok, beğenen çok!

Reklamın iyisi, kötüsü olmazmış!

Siz öyle zan edin.

Gelin şimdi de haberin tamamına bakalım:

“Şanlıurfa'da bulunan ve yakında sular altında kalacak olan Göbekli Tepe, "antik çağın yeni harikası" olarak ilan edildi. İngiliz basını, Fırat nehri yakınlarındaki Göbekli Tepe'nin insanı "hayran" bıraktığını belirtirken site için halen "dünya çapında sürdürülen kazıların arasında en heyecan verici ve tarihi olarak en önemli arkeolojik kazı" nitelemesini de yaptı. Telegraph gazetesince yayımlanan "Türkiye'deki Göbekli Tepe. Antika çağın yeni harikası" başlıklı geniş makalede Göbekli Tepe'nin milattan 9 bin yıl önce inşa edildiğine dikkat çekilerek "Stonehenge veya Piramitlerden iki kattan fazla eski ve metallerin, seramiğin ve tekerleğin bile keşfinden önce kalma" denildi. Makalede şu ifadeler de kullandı: "Türkiye'nin güneydoğusundaki Göbekli Tepe, genel olarak dünya çapında sürdürülen kazıların arasında en heyecan verici ve tarihi olarak en önemli arkeolojik kazı olarak kabul ediliyor ve girmek için ne kuyruklar var ne de biletler gerekiyor." Göbekli Tepe'nin etkileyici fotoğraflarına yer verildiği makalede kazı başında bulunan Prof. Klaus Schmidt'nin değerlendirmeleri de yansıtıldı. Prof. Schmidt, "Bu dizi tapınaklar, bilinen en eski anıt mimarisidir" dedi.

Makalede Göbekli Tepe'yi ziyaret edenlerin sayısında son dönemde önemli ölçüde arttığına dikkat çekilirken Göbekli Tepe'ye "Dünya Mirası" statüsüne baş adaylardan biri olduğunun da altı çizildi. Bu arada, Telegraph'taki makalede ayrıca Gaziantep ve Şanlıurfa kentleri etrafındaki bölgelerdeki "olağanüstü kültür yapıtlarının varlığına da dikkat çekildi. “

Evet, sizde bu haberin tamamını okudunuz. (tabi okuduysanız, okuyormuş gibi yapmadıysanız)

Şu ilginçliğe bakar mısınız; ?

Yani haberden “tam haberdar olmama” durumuna:

“Şanlıurfa'da bulunan ve yakında sular altında kalacak olan Göbekli Tepe, "

Allah aşkına Atatürk barajının suları, Göbekli tepe koduna çıkmış da bizim haberimiz mi yok! Bura sel altında, su altında kalacak da, Fırat’ın suları bu seviyeye gelmiş de, bizim haberimiz yok!

Buyurun yazının devamında ki başka bir cümleye:

“İngiliz basını, Fırat nehri yakınlarındaki Göbekli Tepe'nin…”

Göbekli tepemi Fırat’ın yanına gelmiş, Fırat mı Göbekli tepe’nin yanı başına gelmiş, anlamış değilim!

Bu yalan yanlış bilgiler, burayı ziyaret edecek olanları da yanıltmayacak mı?

Bu bile başlı başına bir pot kırma değil mi?

Yarın öbür gün birileri çıkıp orada burada pankart açıp; “Göbekli tepeyi baraj altında, su altında, bıraktırmayız” deyip, eylem yaparsa siz ne yaparsınız; Göbekli tepeyi suyun altında bırakan sayın haberci arkadaşlar!

Şimdi gelim Göbekli tepeyi haberleştiren, sonrada haberi olağanlaştıran gazetelere, sitelere…

Haydi, İngilizler buraya Fransız kaldı, siz niye Fransız’a İngiliz kaldınız?

Göbekli tepenin suyun altında kalmasıyla Fırat’ın yanında olmasıyla ne ilgisi var, ne alakası var?

Burayı Newala Çori ile karıştırmış olsalar bile aradan yıllar geçti!

Hasankeyf’le karıştırdılarsa, iki antik yerleşim arasında epey bir kilometre farkı var!

Peki, niye Fırat’ın suları burayı yutacak?

Haberi; evirip, transleyşinden çevirirken mi böyle oldu bilmem lakin bi zahmet sosyal medyada bu tür paylaşımlar yaparken, habere bir göz atalım sevgili arkadaşlar!

Körlemeden, fırlamalara, böylesi yalan /yanlış bilgileri kalıbımızı basmayalım!

Duyarlı kesimler; bu tür haberleri sorgulasınlar, araştırsınlar, hata varsa yalan yanlış varsa mail çeksinler:”

Sizin bu yaptığınız haber, “masa başı haberi” desinler!

“Kulaktan dolma, yalandan olma” desinler!

Göbekli tepe’nin yerini yurdunu bilmeden yazıp çiziyorsunuz” desinler!

Bu haberi bi zahmet düzeltin desinler!

Ama biz kolayını seçiyoruz, haberin başlığı, bizi pohpohlasın, gerisi çok da önemli değil bizim için…

Yazının içeriğinde ne var ne yok pek de önemli değil… İstersen bize k…etsin haberi yapan adamlar!”

Böyle bir anlayıştan geliyoruz.

Ama tez zamanda bu anlayışı da yıkmalıyız çünkü bu sakat bir anlayış!